SL 2. Hafta Beşiktaş 2 : 1 Gaziantep 11.08.2006
Futbol federasyonu küfüre karşı ciddi tedbirler aldığını söylüyor. Küfür eden taraftarlar klüplerine önce maddi zarar vermiş olacak daha sonra ise üç kez para cezası alan kulübün üç puanı silinecek. Böyle bir kararı desteklememek mümkün değil. Yeter ki, kural koyucu ve uygulayıcılar kararlı ve yansız olsun.
Bu yazıyı okuyan herkesle bahse girerim ki, bu kural ilk önce Beşiktaş’a uygulanacak. İlk puanı silinen takım Beşiktaş olacak. Nasıl ki rüştünü ispat etmesi istenen hakemler önce Beşiktaş maçlarına veriliyor ve bolca sarı/kırmızı kart göstermesi isteniyorsa bu kural da ilk önce Beşiktaş’a uygulanacak.
İster beğenelim, ister beğenmeyelim Lig TV sunucuları Erman Toroğlu ve Şansal Büyüka futbol camiasını ve Federasyonu istediği gibi yönlendirebiliyor. Her iki sunucunun da Beşiktaş’a karşı antipatileri malum. Bu antipatilerini her fırsatta ortaya koymaktan çekinmiyorlar.
13 Ağustos Pazar gecesi Beşiktaş antipatilerini bir kez daha Lig TV ekranlarına taşıdılar. Şansal Büyüka, lafı ne yapıp edip, taraftarın maç sonunda ettiği küfüre getiriyor ve Beşiktaş’ın mutlaka para cezası alacağını söylüyor. Beyefendi PFDK ‘ın gölge Başkanı ya, hemen cezayı kesiyor: “Şimdilik para cezası. Ama sonra puanları silinecek.”
Bir yandan şaşkınlıkla ekrana bakarken bir yandan da, “Acaba benim de seyrettiğim maçtan mı bahsediyor” diye düşünüyorum. Beşiktaş seyircisi Gaziantep maçında 90 dakika tek bir küfür bile etmeden takımını destekledi. Maç bittikten sonra Gaziantep’li bir oyuncu Koray’ın üzerine yürüyüp tribünleri tahrik edince bir bölüm seyirci 3 saniyeyi aşmayan bir süre küfürlü protestoda bulundu ve derhal stadyumu terk etmemiş seyirciler tarafından susturuldular.
Ama Şansal Beyin eline fırsat geçti ya, hemen saldırıya geçiyor ve Beşiktaş hakkındaki infaz kararını veriyor; “Şimdilik para cezası. Ama sonra puanları silinecek.” Sonra sazı Erman Toroğlu eline alıyor ve başlıyor pozisyonları değerlendirmeye. Gaziantep’li Veysel’in Burak Yılmaz’a arkadan attığı tekmeye görmezden gelerek, “Burak Veysel’in önüne geçti” gibi kendinin de inanmayacağı bir açıklamada bulunarak Kuddusi Müftüoğlu’nu aklmaya çalışıyor.
Bu pozisyona penaltı vermeyen hakemi Dünyanın her yerinde emekli ederler. Ama söz konusu takım Beşiktaş ve yorumcu Erman Toroğlu ise işler değişir. Daha fazla dayanamıyor ve bir daha bu iki sunucunun programlarını seyretmemeye and içerek Lig TV’yi kapatıyorum.
KEYİFLİ BİR MAÇ OLDU
Maçın yorumuna gelince; Önce hava koşullarından başlayalım. Sıcaklık ve nem oranı futbol oynamaya hiç müsait değildi. Saat 19.00 civarında arabamın derecesine baktığımda hava sıcaklığının 36 derece olduğunu gördüm. Maç çıkışı, saat 23.00 de ise hava tam 30 derece sıcaktı. Bu sıcakta maç oynatmak tam bir cinayettir. Elazığspor’lu futbolcu Gökmen’in anısına saygı duruşu yapılırken, içimden bu maçın kazasız belasız bir şekilde bitmesi için dua ediyordum.
Tüm bu olumsuz koşullara rağmen her iki takım oyuncuları da ellerinden geleni yapıp, taraftarlara çok keyifli bir futbol izlettirdiler. Manisa maçındaki pısırık Beşiktaş gitmiş ve yerine saldıran, rakibini ısıran bir Beşiktaş İnönü’ye gelmişti. Yeni transferlerden Burak Yılmaz’ı çok beğendim. Hızlı, inatçı ve mücadeleci. Çok hızla olgunlaşacağına inanıyorum. Delgado sakatlıktan yeni çıktığından olsa gerek durarak oynadı. Ama durarak da oynasa top ayağına çok yakışıyor.
İbrahim Üzülmez için ayrı bir paragraf açmak gerekir. Kaptanlık sorumluluğundan olsa gerek, son derece başarılı bir futbol ortaya koydu. Tigana’nın neden onu oyundan aldığını anlayamadım. Tüm diğer futbolcular ellerinden geleni yapmaya çalıştılar ve üç puanı hak ederek aldılar. Nobre’nin atılmasını stadyumda bir türlü anlayamamıştım. Pozisyonu evde TV’den seyredince iyice kafam karıştı. Bence her iki futbolcu uyarılmalı idi. Bu pozisyon için sarı kart bile fazla gelir. Nobre artık gerçeği fark etmeli; sırtında Fenerbahçe forması varken hoşgörülen her faulü artık kartla cezalandırılacak.