Türk Sporunun ‘Yorumcularının’ Gafları

0
474

SL 16. Hafta Ankaraspor 0 : 0 Beşiktaş 02.12.2006

Yılbaşı ile Kurban Bayramının birleşmiş olmasının mutluluğundan dolayı bugün ne Türk futbolu ne de Beşiktaş içerikli bir yazı yazmak içimden gelmiyor. Bir Beşiktaşlı olarak, bu sezonun ilk yarısının hiç yaşanmamış olmasını arzu ediyorum. Son maçlardaki Ricardinho’nun performansı da olmasa, Beşiktaş’ın maçlarının keyiften çok ızdırap verdiğini söyleyebilirim.

Bugün Bayram ve biraz gülümsemek hepimiz hakkı. Aşağıda anlatacağım olayları ben kahkahalarla izledim. Ama daha sonra, sakin kafayla aynı görüntüleri izleyince ağlanacak halimiz güldüğümü fark ettim. Bahsettiğim olaylar, ünlü futbol yorumcularımızın televizyonlarda yaptığı programlarla ilgili You Tube isimli web sitesinde yayınlanan görüntüleri.

Uzun zamandır televizyonda yayınlanan futbol ile ilgili yorum programlarını izlememekteyim. Yorumcuları popülist ve gerçekçilikten uzak buluyorum. Hemen hepsi ratinge oynuyorlar. Bu programları seyretmeme nedenlerimden biri de programların yayın saatinin çok geç olması. Bir sürü zırva dinlemek için uykusuz kalmaya değmez diye düşünüyorum.

Üniversitede okuyan oğlum sayesinde, bu futbol “yorum” programlarında yaşanan ilginç olayların yayınladığı You Tube adlı sitesini keşfettim. Gerçi sitenin ismini çoktandır duyuyordum ama ziyaret etme fırsatım olmamıştı. Sitenin arama motorundan önce Turgay Şeren’in Ali Sami Alkış ile canlı yayındaki dialoğunu izledim. Turgay Şeren ağzından sıkı bir küfür kaçırıyor. Hadi Turgay Şeren yaşlıdır, kazayla ağzından kaçmıştır dedim. Ama sitede dolaştıkça, diğer programlardaki yorumcuların da pek farklı olmadığını fark ettim.

Star TV’deki programda Gökmen Özdanak öyle bir küfür ediyor ki, sunucu programı kapatmak zorunda kalıyor. Star TV adıyla aramaya devam ediyorum, bu sefer Ziya Şengül ve Adnan Aybaba şov karşıma geliyor. Bu seyrettiğim görüntüler  gerçekten bir spor programından mı alınmış, diye şüpheye düşüyorum. Adnan Aybaba’nın zavallı görüntüleri bir Beşiktaşlı olarak içimi acıtıyor. Bir insan para uğruna bu hakaretlere nasıl sabreder aklım almıyor.

“HEM GOL, HEM PENALTI”

Digitürk’te ise Erman Toroğlu ve Şansal Büyüka şovu var. Erman Hocanın, Beşiktaş taraftarının kaleci Şenol’a ettiği küfürleri bir yorumlayışı var ki anlatmaya kalksam bu gazete anında toplatılır. Ama, Erman Toroğlu’nun pastırma pişirme tarifini herkese tavsiye ederim. Mutlak izleyin.

TV 8’de ise eski Hakem Komitesi başkanı Bülent Yavuz’un ettiği küfürü programın sunucusu da toparlayamıyor. Sinan Engin devreye girerek, konuyu değiştirmeye çalışıyor. Kanal D’de ise Ahmet Çakar ve Kazım Kanat şovu var. Ahmet Çakar, bir bölümde Shaq’ın basketboldan anlamadığını, kötü bir oyuncu olduğunu iddia etmesini şaşkınlıkla izliyorum.

Kanal D deyince aklıma geldi; Kanalın spor müdürü İlker Yasin’in canlı yayınlarda anlattığı futbol maçları ayrı bir komedidir. Fenerbahçe- E.Frankfurt maçını izliyorum, Semih topu kaleye yolluyor. Top ağlarla buluşurken, rakip oyuncu elle müdahale ediyor. Ama sonuçta top gol oluyor. İlker Yasin başlıyor bağırmaya, “Hem gol, hem penaltı”. Acaba dili mi sürçtü diyorum. Ama bizim ki ısrarla bağırmaya devam ediyor, “Hem gol, hem penaltı”. Herhalde kendini basket maçı anlatıyor sandı diyerek futbol bilgisi ve zekası ile ilgili yorum yapmaktan kaçınıyorum.

Bu zat-ı muhteremler en çok rating alana televizyonlarda program yapıyorlar. Canlı yayın yaptıkları programlarda argonun, küfürünün bini bir para. Bu programları izleyen taraftarların maçlarda ettiği küfürleri neden yadırgarız anlamıyorum. Futbol Federasyonu küfürden dolayı kulüplere ceza kesmeye devam ediyor. Hatta işi saha kapatmaya kadar götürüyor. RTÜK ise bu programların farkında bile değil. Farkında olsa bile hangi birini kapatacak. Kapatmaya kalksa televizyonlarda spor programı kalmaz.


CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here