SL 17. Hafta Beşiktaş 0 : 1 Trabzonspor 18.12.2005
Beşiktaş – Trabzonspor maçı son günlerde seyrettiğim en zevksiz karşılaşmalardan biriydi. Maçın daha onbeşinci dakikasında, “ Taraflardan biri bir kaza golü atar, maç da bu skorla biter” diye düşündüm. Nitekim öyle de oldu.
Beşiktaş’lı futbolcular devreyi Trabzon maçı öncesi bitirmişler. Sanki hepsi devre arasında yollanacak kendileriymiş gibi oynadılar. Buna karşın, dondurucu soğuğa rağmen tribünlere gelen seyirciler görevlerini dört dörtlük yaptılar. Takımlarını son dakikaya kadar desteklediler. Sahadaki ruhsuz futbola tepkilerini ise son dakikaya kadar sakladılar.
Tigana konusunda henüz olumlu ya da olumsuz bir fikrim oluşmadı. Kadroyu kendisi yapmadığı için kendisine kredi veriliyor. Ama Tigana’da Türkiye’de verilen kredilerin çabuk tüketildiğinin farkına varması gerekir. Galatasaray ve Trabzonspor maçlarındaki hatalar birbirinin sanki kopyası idi.
Galatasaray maçında orta sahayı rakibe bırakarak yenilginin baş mimarı oldu. Saido, Ayhan ve İliç hayatlarının en rahat oyunlarını oynadılar. Aynı senaryoyu Trabzon maçında da yaşadık. Orta saha tamamen rakibe bırakıldı. Kanatlar ise hemen hemen hiç kullanılmadı. Yattara gibi hızlı ve kıvrak bir oyuncunun karşısına Adem Dursun gibi ağır bir oyuncuyu koyarak Tigana yenilginin zeminini hazırladı. Dua etsin ki, Trabzon forvetleri Yattara gibi hızlı ve iştahlı değildi. Biraz gayret etselerdi skor çok daha fazla olabilirdi.
KİM GİDER KİM KALIR?
Devre arasında kimin gidip kimin kalacağı en çok merak edilen konuların başında geliyor. Ben şu aşamada çok radikal kararlar alınacağını zannetmiyorum. Mart’ta Mali Genel Kurul var. Kulüp borçları konusunda her kafadan bir rakam ortaya atılıyor. Ama görünen o ki, durum hiç de iç açıcı değil. Yönetimin, bu Genel Kurul öncesinde yeni transferler için kaynak yaratacağına ihtimal vermiyorum. Eldekileri satıp paraya dönüştürmek mümkün ama devre arası yapılacak bu satışlar ancak takas yoluyla olabilir. Yani futbolcu verip, futbolcu alırsınız. Böyle dönemlerde de genellikle beşe aldığınızı ikiye zor satarsınız.
Özetle; Biz bu kadroyu ikinci yarıda da izlemeye mahkumuz. Tigana’nın yapacağı en hayırlı iş özkaynak düzeninden genç yetenekleri Beşiktaş’a kazandırmak olur. Her yeni gelen teknik direktör ilk demeçlerinde öz kaynak düzeninin öneminden bahseder. Sonra da dönüp bir kez bile bakmazlar. Bakalım Tigana da bu tarz bir teknik direktör mü? Hep birlikte göreceğiz.