Son günlerde taraftar sitelerini ziyaret edenler, bir çok sitede bu başlığı “banner” olarak görebilirler. Konu, basket takımımızın isminin sonuna Cola-Turka’nın getirilmesi. Beşiktaş taraftarı konuyu enine boyuna tartışıyor. Hem de son derece sakin ama bir o kadar da dikkatli tartışıyorlar. Tartışma düzeyi son derece yüksek. Kimse, “Olmaz böyle bir şey” deyip kestirip atmıyor.
Burada BJK Başkanı ve yönetim kurulunun ciddi bir iletişim sorunu gündeme geliyor. Konuyu kapalı bir kutu şeklinde kamuoyuna getirip kenara çekildiler. Bir anlamda nabız yokluyorlar. Oysa kimse anlaşmanın detayını bilmiyor. Anlaşma Beşiktaş’a ne getiriyor, ne götürüyor belli değil. Durum böyle olunca da ister istemez konunun duygusal boyutu öne çıkıyor : Beşiktaş ismi satılık değildir !
Bu konuda size başka bir örneği aktarayım. Hayatımda Darüşşafaka’nın çok önemli bir yeri vardır. Ben bu kutsal yuvadan yetiştim. Elim ekmek tutunca da ilk iş olarak Darüşşafaka Cemiyeti yönetim kurulunda görev aldım. Bununla da yetinmedim, Darüşşafaka Spor Kulübü ve Darüşşafakalılar Derneklerin yönetim kurullarında da görev yaptım. Yetiştiğim kuruma borcumu böyle ödemeye çalıştım.
Yıllar önce, Maslaktaki kampüsü inşa ederken nakte sıkışmıştık. Okulun inşatı yanı sıra Türkiye standartlarının üzerinde bir kapalı spor salonu da inşa ediyorduk. Bu salonun inşaat masraflarının bir kısmını rahmetli Ayhan Şahenk üstlendi. Buna karşılık da salonun adı Darüşşafaka Ayhen Şahenk spor salonu oldu. İlk zamanlar bu isimden hiç rahatsızlık duymadık. Zira Ayhan Şahenk isminin önünde nasıl olsa Darüşşafaka ismi kapı gibi yer alıyordu. Ancak, bu salonda ilk müsabakanın yapıldığı günden itibaren, basında Darüşşafaka isminin hiç anılmadığını gördük. Tüm çabalarımıza rağmen, bu güzel salonun adı, “Ayhan Şahenk Spor Salonu” olarak kaldı. Halen, Darüşşafaka mezunları olarak, keşke bir kaç milyon dolar için ismimizi satmasaydık diye hayıflanıp dururuz.
BEŞİKTAŞ BİZİM SOYADIMIZDIR
Darüşşafaka mezunları olarak hiç bir zaman Ayhan Şahenk’in ismiyle bir problemimiz olmadı. Bizlerin karşı çıktığı nokta, Darüşşafaka isminin zamanla ortadan kalmış olmasıydı. Darüşşafaka’nın kendi sahasında yaptığı maçlarda bile, maç yorumcuları ve basın Darüşşafaka spor salonunu hiç telafuz etmiyorlar. Darüşşafaka kendi evinde kiracı gibi oldu.
Benzer bir sürecin Beşiktaş’ta da yaşanacağından endişeliyim. Her ne kadar Türkiye sınırlarında Kola-Turka adı BJK’nın önüne geçemezse de yurtdışı maçlarında böyle bir ihtimal mevcut. Benim karşı çıkışım tamamen duygusal boyutlarda. İsmimizin yanına kimin isminin yer aldığı beni hiç iliglendirmiyor. Ha Cola-Turka olmuş ha da Coca-Cola. Hiç fark etmiyor. Benim için takımımın isminin aynen korunması önemli.
Beşiktaş taraftarı için her branşta şampiyon olmak elbette önemlidir. Ama daha da önemlisi, giydikleri formayı teriyle ıslatan, onuruyla mücadele eden, son saniyeye kadar hırsla savaşan bir takım izlemektir. Böyle bir takım şampiyon olmasa da kabul görür ve desteklenir. Beşiktaş seyircisini diğer kulüplerin seyircilerinden ayıran en önemli özellik, “ne pahasına olursa olsun şampiyon olalım” felsefesine inanmamalarıdır. Şerefli ikinciliklerle övünen Beşiktaş taraftarının, isminin önüne bir firmanın adının gelmesine tepki göstermesi doğal değil mi?
Bu iş, evlendiği zengin kadının soyadını almaya benziyor. Bırakın biz kendi soyadımızı kullanmaya devam edelim.