Kazanılması Gereken Bir Maçtı

0
517

SL 29. Hafta Beşiktaş 2 : 1 Konyaspor 23.04.2005

Zaferle çıkılan büyük maçlardan sonra oynanan maçlar daima zor geçer. Bu tüm takımlar için değişmez bir kuraldır. Fenerbahçe galibiyetinden sonra Konya maçının çok zor geçeceğini tahmin ediyordum. Üstelik Beşiktaş Konyaspor ile geçmişte yaptığı son dört maçında da hiç galibiyet alamamıştı.  Maç tahmin ettiğim gibi çok zor geçti. İlk yarı Beşiktaş çok baskılı oynadı. Oyunu kanatlara taşındığında da etkili oldu. Ama kaleye doğru dürüst şut atmadığından skor üstünlüğünü zorlanarak sağladı.

Konyaspor’a karşı Rıza Hoca’nın oyun düzenini anlamakta zorlandım. Ne alıştığımız 3-5-2 ne de 4-4-2 düzeni vardı. Sanki 3,5- 4,5-2 gibi alışmadığımız bir tarzda oynadılar. Demek ki eldeki kadronun oynayacağı en verimli tarz bu idi. Rıza Hoca’nın en beğendim yanı, oyuna gerektiği zaman müdahale etmesi ve gerekli değişiklikleri yapması. Kritik zamanlarda yaptığı değişiklikler bugüne kadar hep saat gibi işledi. Çünkü Rıza Hoca maçları sanki kendisi de oyunun içindeymişcesine yaşıyor. Bazı meslekdaşları gibi oyunu sadece seyretmiyor, oyuna hükmetmeye çalışıyor.

FB galibiyetinin bir tesadüf olmadığını göstermek açısından son derece önemli bir maçtı. Beşiktaş’lı futbolcuları ve 90 dakika boyunca centilmence mücadele eden Konyaspor futbolcularını tebrik ediyorum.

KİM GİDECEK, KİM KALACAK?

FB maçından sonra Rıza Hoca’yı en çok zorlayacak soru budur. Ankaragücü maçına kadar gidecekelerin başında sayılan Carew, Pancu ve Ahmed Hassan performanslarını öyle bir yükselttiler ki, sezon sonunda onları yollamak artık çok zor. Üstelik FB maçındaki performansları ile seyircinin gönlünde de taht kurdular. Özellikle de, adına hatıra formalar yaptırılan Pancu’nun gelecek sezon yeri garanti gibi gözüküyor. Ahmed Hassan da Konya maçını kopararak ,”seneye ben de varım” dedi. Yabancı oyunculardan topun ağzında olanlar; Ronaldo, Juan Fran ve Cordoba. Ronaldo’nun Beşiktaş’ta ve özellikle de 100.yıl şampiyonluğunda çok büyük emekleri var. Şayet sezon sonunda gönderilecekse, kendisine jübilesini Beşiktaş’ta yapma sözü verilmeli ve bu söz tutulmalıdır.

Geriye kalanlardan kimlerin gidip kimlerin kalacağı konusunda şimdiden konuşmak yakışık almaz. Ama kadroyu gözden geçirdiğimizde en az 8 futbolcunun yollanmasının süpriz olmayacağını söyleyebiliriz. Rıza Hoca’nın transfer çalışmaları için uzun zamandır çalıştığını biliyoruz. Bir tek Koray’ın orta sahaya transferi ile takımın performansının en az yüzde elli arttığını hep birlikte gördük. Gerek kiralık oynayan futbolculardan bir kısmının geri çağrılması gerekse yeni oyuncu transferleri ile gelecek sene çok iyi bir takım yaratacağı konusunda kendisine sonsuz güveniyoruz.

TARAFTARIN ŞOVU MÜTHİŞTİ !

Son sözü yine taraftara bıraktım. Aziz Yıldırım’ın FB maçından sonra yaptığı açıklamalarla, Beşiktaş seyircisinin milli duygularını rencide etmişti. Maç başlamadan önce taraftarın şovu başladı. Beşiktaş seyircisi önce çok büyük bir Türk Bayrağını sonra da büyük bir Atatürk pankartını kapalı tribüne astı ve de normal seremoniyi beklemeden Milli Marşımızı söylemeye başladı. Öyle güzel, öyle içten söylediler ki bu marş pek çok şeye cevap oldu. Taraftar şovu, Kapalı tribünü boydan boya kaplayan ve üzerinde, “Türkiye Cumhuriyeti’ne hoş geldiniz”  yazan bir bayrakla devam etti. Bu bayrak, “Fenerbahçe Cumhuriyeti”ni Türkiye Cumhuriyetinin üzerinde görenlere de güzel bir cevap oldu. Rıza ile ilgili açılan pankartları ve tezahüratları ise anlatmaya gerek görmüyorum. Herkes yaşadı ve gördü. Bir atasözü ile bitirmek istiyorum; “Rüzgar eken, fırtına biçer”.


CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here