Bu Aşı Tutacak!

1
628

BU AŞI TUTACAK!  Beşiktaş 3 – Elazığspor 0

Samet Aybaba ve takımının en büyük şansı, camianın ve taraftarın bu sezon için  beklentilerinin çok yüksek olmaması. Üzerinde böyle bir baskı hissetmeyen Beşiktaş çok daha rahat oynuyor. Arkalarına aldıkları destekten dolayı özgüvenleri de yerine gelmiş. Samet Hoca da genç oyunculara her maç şans vererek bu özgüvenin oluşmasını sağlıyor. Dikkate değer bir başka görüntü ise takım ruhunun oluşmuş olması. Sevinirken de kavga ederken de birlikte hareket ediyorlar. Oyun esnasında yardımlaşmaları ve birbirlerinin hatalarını kapatmak için gösterdikleri çaba da takdiri hak ediyor. Bu atmosfer bozulmaz ve Ocak ayında takıma takviye transfer yapılırsa şampiyonluğun en önemli adaylarından biri olurlar.

Bazı TV yorumcuları ve köşe yazarları Beşiktaş’ın Elazığspor karşısında ilk yarıda çok kötü bir futbol oynadığını yazıp, söylediler. Bu yorumların önemli bir kısmında kıskançlık ve Beşiktaş düşmanlığı varken bir kısmında da futboldan yeterince anlamazlık vardı. Dört büyüklerle oynayan tüm Anadolu takımlarının ilk hedefi katı savunma yapıp rakibi oynatmamak ve yakaladıkları bir kontra atak ya da karambolde gol bulmaktır. Doğal olarak  Elazığspor da böyle oynadı. Beşiktaş ilk yarıda rakibini yordu, oyundan düşürdü, ikinci yarıda da sonuca gitti. Aynen Milne dönemindeki gibi!

O yılları hatırlamaya çalışalım; Rakip takımların taraftarları, ‘Maç 80 dakika oynansa Beşiktaş kesinlikle şampiyon olamaz’ derlerdi. Çünkü Beşiktaş rakibi 80 dakika boyunca hırpalar, yorar ve son dakikalarda hedefe ulaşırdı. Günümüzün Beşiktaş’ı da bunu yapmaya çalışıyor. Bu çaba eleştirilmekten ziyade takdir edilmeyi hak ediyor. Ayrıca ilk yarıda atılan gollere de ekstra puan verilmiyor(!)

Gelelim maçın analizine; Elazığspor, aynen yukarıda tanımlamaya çalıştığım bir mantıkla oyuna başladı. Orta sahayı kalabalık tutarak Beşiktaş’ın oyun kurmasını engellemeye çalıştılar. Ayrıca Bülent Uygun kanat oyuncularını ileri çıkartmayarak Beşiktaş’ın bu bölgelerden gelebilecek tehlikeli ataklarını engellemek istedi. İlk yarıda kısmen bu anlamda başarılı da oldu. Holosko ve Olcay topu her aldıklarında karşısında iki kişi buldular.

Rakibin tüm bu çabalarına rağmen Beşiktaş ilk yarıda çok net gol pozisyonları yakaladı. On sekizinci dakikada sağ kanattan bindirme yapan Hilbert topu penaltı noktası üzerine ortaladı, çok iyi yer tutan Batuhan topa dokunamayınca Beşiktaş’ı bir golden etti. Yirmi altınca dakikada Necip’in kendi sahasından attığı pas ile ceza sahası yayına kadar giren Olcay Veli’ye çok şık bir ara pası verdi. Çapraz pozisyondan vuran Veli’nin şutu üstten avuta gitti. Bu pozisyondan bir dakika sonra maçın kırılma anı yaşandı. Beşiktaş defansının arkasına atılan uzun pasa hareketlenen Julien Faubert bir anda Sivok’la baş başa kaldı. Bu ikili mücadelede Sivok’un rakibini arkadan hafif bir çekmesi vardı ancak pozisyon kesinlikle ceza sahasının dışındaydı. Kuddusi Müftüoğlu pozisyonu devam ettirdi. Bu pozisyonda faul çalıp, Sivok’a kırmızı kart gösterse kimsenin bir itirazı olmazdı.

Çok bilmiş TV yorumcu ve köşe yazarlarının ilk yarıda göremediği gol pozisyonlarından biri de 33.dakikada yaşandı; Olcay’ın pasına hareketlenen Fernandes topla ceza sahasına sağ çaprazdan girdi ve bir anda kaleciyle karşı karşıya kaldı. Fernandes’in şık vuruşu kale direğine çarparak geri döndü. Başka bir net gol pozisyonu ise 41.dakikada yaşandı; Orta sahadan topla çıkan Fernandes, soldan bindirme yapan Holosko’ya pasını aktardı.  Kaleci İveşa’nın ileri çıktığını gören Holosko topu ceza sahası dışından arka direğe doğru yollamak istedi. Top az farkla dışarı gitti. İlk yarıda hiç futbol oynamadığı söylenen Beşiktaş’ın pozisyonları bunlardı!

İkinci yarıya Beşiktaş, Batuhan-Almeida değişikliği başladı. İlk yarıda oldukça etkisiz olan Batuhan’ın kenara alınması son derece olumlu idi. Zira Batuhan henüz hazır gözükmüyor. Almeida ise oyuna bir hayli hareket getirdi. Orta sahaya gelip top aldı, çapraz koşular yaptı, rakibin arkasına sarktı. Kısacası rakip defansı hırpalayıp, ileri çıkmalarını engelledi.

Beşiktaş’ın aradığı gol 49. dakikada kullanılan köşe vuruşundan geldi. Fernandes’in gönderdiği topa Necip iyi yükselerek kafayla vurdu ve Beşiktaş’ı 1-0 öne geçirdi. Bu golle birlikte Elazığspor oyun disiplininden koptu. İkinci yarının ilk on beş dakikasında Beşiktaş bir çok gol pozisyonu yakaladı. Özellikle 52.dakikada Holosko’nun, 55.dakikada Hilbert’in, 61.dakikada ise Olcay’ın kaçırdıkları pozisyonlar çok net pozisyonlardı. Olcay’ın ceza sahasında kaptığı topla önce rakiplerinden sonra kaleci Ivesa’dan sıyrılıp topu kaleye yollayamaması büyük şansızlıktı.

Beşiktaş’ın beklenen 2.golü ise 63.dakikada Sivok’tan geldi. Fernandes’in kullandığı faul atışında top altı pas üzerinde Sivok’un önüne düştü. Üç rakip oyunca arasında yaşanan karambolde Sivok topa dokundu ve top ağlara gitti. Böyle Beşiktaş iki farklı üstünlüğe ulaştı. Bu golden sonra Elazığspor’un direnci tamamen kırıldı ve Beşiktaş oyunu istediği gibi yönlendirmeye başladı. Dakikalar 72’yi gösterdiğinde Elazığspor’lu oyuncuların uzaklaştıramadığı topu kapan Hilbert doğrudan kaleye yöneldi. Elli beşinci dakikada provasını yaptığı golü bu kez kaçırmadı ve maçın skorunu tayin etti.

Farkın daha fazla açılmamasının tek nedeni Fernandes’in yorulup, oyundan düşmesi idi. Bu kadar çok koşup, gol pozisyonları yaratan bir oyuncunun yorulması ve oyundan düşmesi hoş karşılanabilir. Bu maçta Fernandes kadar yararlı oynayan bir diğer futbolcu da Necip’ti. Necip’i hiç bu kadar istekli ve becerikli görmemiştim. Topsuz alanda adam kovaladı, rakibe pres yaptı, top kaptı, etkili paslar verdi ve nihayetinde de golünü attı. Daha ne yapsın? Bence maçın en etkili iki isminden biriydi. Diğeri ise maçın görünmez kahramanı Veli idi.

Oyuna sonradan giren Erkan Kaş ve Oğuzhan çok fazla kendilerini gösteremediler ama ‘kumaşlarının iyi olduğu’ belli. Samet Hoca’dan süre aldıkça kendilerini hem geliştireceklerine hem de ispat edeceklerine inanmaktayım.

Kim ne derse desin, ben bu Beşiktaş’a inanıyor ve güveniyorum!

17.09.2012

 

MAÇIN AYRINTILARI

Stat: İnönü Stadı

Hakemler: Kuddusi Müftüoğlu, Gökhan Memişoğlu, Asım Yusuf Öz, Taner Gizlenci (4. Hakem)

Beşiktaş: McGregor, Fernandes, İbrahim Toraman, Sivok, Veli, Olcay, Hilbert, Necip (Dk. 73 Oğuzhan), Uğur Boral, Batuhan (Dk. 46 Almeida), Holosko (Dk. 78 Erkan Kaş)

Yedekler: Cenk, Almeida, Escude, Oğuzhan, Ersan, Hasan Türk, Erkan Kaş

Teknik Direktör: Samet Aybaba

SB Elazığspor: Ivesa, Orhan Ak, Amr Zaki (Dk. 63 Pascal Feindouno), Köksal (Dk. 73 Aydın Karabulut), Herve Tum, Bülent Ertuğrul, Adem (Dk. 63 Sezer Badur), Murat Kayalı, Bilica, Faubert, Kwasie

Yedekler: Ahmet Şahin, Pascal Feindouno, Aydın Karabulut, Ahmet Görkem Görk, Sezer Badur, Spahija, Doruk Kerem Yiğit

Teknik Direktör: Bülent Uygun

Goller: Necip (Dk. 49), Sivok (Dk. 63), Hilbert (Dk. 72)

Sarı Kartlar: Necip (Dk. 33), Uğur Boral (Dk. 37), Amr Zaki (Dk. 43), Faubert (Dk. 63), Orhan Ak (Dk. 90), Olcay (Dk. 90), Almeida (Dk. 90)

1 YORUM

  1. Demek ki iyi takım yaratabilmek için milyonlarca Euro’yu savurmak gerekmiyor her zaman. Bu savurganlığın en önemli nedenlerinden birisi de yabacı oyuncu sayısının bu kadar fazla olması. Oysa koşan, mücadele eden iyi bir takıma monte edilecek ve fark yaratabilecek iki bilemedin üç kaliteli oyuncu takımı yukarılara taşıyabilir.

    Beşiktaş bu yıl bir sürpriz yaparak başarılı olursa ben de hiç şaşırmam.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here