Beyoğlu’nda Gezersin

0
372

Taksim, İstiklal Caddesi, Sıraselviler, Cihangir… Çocukluğumda korkarak gezdiğim, gençliğimde ise korktuğum yılların acısını çıkartarak dolaştığım cadde ve ara sokaklar…

Uzun süredir şehir merkezine uzak yaşayınca, kalabalık mekanlardan daha fazla rahatsız olmaya başladım. İhtiyaç olmadıkça merkezi yerlere gitmemeye özen gösteriyorum. İstiklal Caddesine de çıkmayalı çok uzun zaman oldu.  Geçtiğimiz günlerde, Cihangir’deki bir randevuma, yukarıda bahsettiğim güzergâhtan yürüyerek gittim; bir yandan güzergâh üzerindeki mekanları hayretle izlerken bir yandan da çocukluk ve gençlik anılarımı yâd etmek istedim.

Taksim’den İstiklal Caddesi’ne girer girmez, kendimi farklı bir ülkenin metropolüne gelmiş gibi hissettim. Üstelik bu metropol bir Ortadoğu ülkesine aitti; mesela Kahire ya da Beyrut olabilirdi. Ama çocukluğumun, gençliğimin geçtiği cadde bu değildi.

Aslında 70’li, 80’li yıllarda yaşadığım Beyoğlu da çok matah bir yer değildi.

Sinemaları, tiyatroları, kitapçıları, meyhaneleri ile İstiklal Caddesi ne kadar üst kültürün bir vitriniyse, caddeyi diklemesine kesen ara ve arka sokaklar tam bir viraneydi. Üst ve alt sosyoekonomik statülerin bu kadar birbirine yakın, bu kadar iç içe olup da birbirini rahatsız etmeden yaşadığı başka bir mekân olduğunu zannetmiyorum. Sınırları sanal olarak çizilmiş olan bu semtte, sanki sınır boyu gümrükler vardı; ara sokaklardakiler İstiklal Caddesine, caddedekiler ise ara sokaklara çok fazla girmezlerdi.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here