SL 27. Hafta Kasımpaşa 2 – 1 Beşiktaş 04.04.2016
1 Nisan tarihinde, Facebook ve Twitter’da paylaştığım mesajımda şöyle yazmıştım:
“Herkes 11 Nisan’daki stadyum açılışına odaklandı. Oysa Beşiktaş’ın önünde çok ciddi bir Kasımpaşaspor sınavı var.
Aziz de fırsattan yararlanıp, kirli işler çevirmeye başladı yine. Maç öncesi Kasımpaşasporlu bir oyuncuya transfer teklifi etmiş bile. Aynen GS’nin geçen sezon Bilal’e yaptığı gibi.
Bu maçı almak için önce taraftarların silkinip, kendine gelmesi, stadyumda Beşiktaş’a ayrılan koltukları doldurması gerekir.
Takımı da Şenol Hoca rüyadan uyandırır!”
Stadyumla ilgili tanıtım faaliyetlerinin yarattığı ortamın konsantrasyon bozulmasına neden olacağı belliydi. Ama Beşiktaş’ın kötü futbolunun temel nedeninin bu olduğunu iddia etmek doru olmaz. Bence asıl neden, FB’nin Osmanlıspor’a kaybettiği puanlar ve aradaki farkı 6 puana çıkartma olasılığıdır. Beşiktaşlı futbolcular bu stresle baş edemediler. Geçen sezonun son haftalarında yaşanılan strese bağlı puan kayıplarının bu sezonda da yaşanmasından endişe duyuyorum.
Şenol Hocanın bu maç için tercih ettiği kadroda; kalede Boyko, sağ bekte Beck, sol bekte İsmail, defansın ortasında Necip-Marcelo ikilisi, ön libero mevkiinde Atiba- Oğuzhan ikilisi, orta sahada Olcay, Sosa, Kerim ve ileri uçta Gomez bulunuyordu.
Maçla ilgili yapacağım yorum sınırlı; Beşiktaş, maçın son 5 dakikası hariç, oyunu hakimiydi. Ancak son maçların pek çoğunda olduğu gibi, Beşiktaşlı futbolcular son vuruşlarda hovardaydılar. Özellikle Gomez son maçlarda oldukça şansız gözüküyor. Bu maçta da şansızlığını yenemedi. Gomez’i çok fazla eleştirmenin de haksızlık olacağına inanıyorum. Zira kanatlardan kendisine orta yapılmadığı gibi, ceza sahasında yardımına gelen de yoktu! Maç boyunca rakip defans oyuncuları ile tek başına mücadele etti.
Rıza Hoca, Beşiktaş’ı çok yakından takip ettiğinden, Beşiktaş’a karşı oynanacak en etkili oyunu oynattı. Top Beşiktaş’ta iken 11 futbolcusunu topun arkasına çekip, alan savunması yaparak Beşiktaşlı oyuncuların boşa kaçabileceği alanları yok etti. Bu da doğal olarak Beşiktaş’ın pas trafiğini öldürdü. Ayağına top alan Beşiktaşlı futbolcular boştaki arkadaşlarını aramaktan yoruldular.
Rıza Hoca’nın ikinci taktiği ise; Beşiktaş’ın pas trafiğini kestikten sonra hataya zorlamak ve kazanılan toplara hızlı kontra atağa çıkıp, gol bulabilmekti. Bu taktik işe de yaradı ve Kasımpaşaspor’a galibiyeti getirdi.
Beşiktaş aradığı golü 28.dakikada buldu; Oğuzhan’ın pasıyla ceza sahasında topla buluşan Sosa, rakibinden sıyrılıp topu kalecinin sağından filelere yolladı. Bu golden hemen 92 saniye sonra Kasımpaşaspor’un golü geldi. Santra vuruşundan sonra Beşiktaş defansının arkasına atılan topa Beck müdahale edemedi ve Del Valle topa hakim oldu. Ceza sahasına girdikten sonra Boyko’nun sağından golünü atarak durumu beraberliğe taşıdı.
Bu golü analiz ettiğimizde çok ciddi bir defansif konsantrasyon eksikliği önümüze çıkıyor. Öncelikle bir defans oyuncusunun görevi, havadan gelen topu, rakibin baskısı altındaysa, yere düşürmeden uzaklaştırmaktır. Beck bu topu yere düşürdü ve rakibi fizik gücünü kullanarak topa sahip oldu. Bu esnada sağ kanat oyuncusunun ya da stoperlerden birinin (hangisi daha yakınsa) kademeye girip, Beck’ten kurtulan Del Valle’yi karşılaması gerekirdi. Bu da olmadı! Geriden gelen Kerim Del Valle’ye yetişemedi. Boyko ise kapattığı köşeden golü yedi. Geldiğinden beri yediği goller nedense hep kapattığı köşeden. Sezon başından beri kızılan Tolga’yı aramamak mümkün mü?
Maçın ilk yarısı tarafların 1-1’lik eşitliği ile sonuçlandı. İkinci yarıya Kasımpaşaspor takımı, ilk yarıya nazaran daha özgüvenli başladı ve 49.dakikada galibiyet golüne ulaştı. Bu golde de yine defansın temel davranış yanlışlığını görmekteyiz. İsmail Köybaşı, Adem ve Popov’la tek başına mücadele ederken, orta sahadan ve İsmail’in önünde oynayan Olcay’dan hiçbir yardım gelmeyince mecburen Marcelo yardıma geldi. Oysa Marcelo’nun görevi ceza sahası içindeki rakip oyunculara müdahale etmek olmalıydı. Popov ortasını yaptığında Scarione o kadar boştaydı ki, topu çok rahat bir şekilde ağlara yolladı. Marcelo olması gereken yerde olsa büyük ihtimalle Scarione bu kadar rahat topa vuramazdı.
Bu gol maçın kırılma anı oldu. Oysa şampiyonluğa giden büyük takımlar çok daha faklı skorlardan geri gelip, maçı kazanabiliyorlar. Beşiktaşlı futbolcular, Lig TV’deki yorumcuları fazla dinlemesinler. Onların övgülerinin etkisinde kalıp, havaya girmesinler. Yoksa sezon sonunda Lig TV yorumcuları gülerken, onlar ağlarlar.
Hakem Kalkavan belki de ilk kez temiz bir Beşiktaş maçı yönetti. Beşiktaş aleyhine bariz bir hatasını fark etmedim. İki takım aleyhine de vermediği sarı kartlar vardı. Ama sonucu etkileyecek hataları olmadı.
Benim asıl dikkatimi çeken şey bazı Kasımpaşasporlu futbolcuların aşırı motivasyonu oldu. Başta Adem olmak üzere, Titi, Omeruo, Popov, Scarione ve Castro aşırı oyuna aşırı motive başladılar. Son derece sert fauller yapıp, hakemin her aleyhlerine verdiği kararda aşırı tepki gösterdiler. Bu maçı Türkiye’yi bilmeyen birine seyrettirseniz, şampiyonluk adayının Beşiktaş değil, Kasımpaşaspor olduğunu zanneder.
Beşiktaş alt yapısından yetişen Adem Büyük daha ilk dakikada ceza sahası içinde kendini yere atarak penaltı aramasını çok yadırgadım. Demek ki Burak gibi o da Beşiktaş terbiyesi alamamış. Maç içindeki aşırı tepkileri, İsmail’e sürekli tekme atışları bu futbolcu ve diğer ismini saydıklarımın hırslarının arkasındaki nedeni çok merak ettim. Maç öncesinde Aziz Yıldırım’ın bir Kasımpaşaspor’lu oyuncuya transfer teklif ettiği yolundaki söylentiler ister istemez teşvik primini de aklıma getirdi.
Bir de bu futbolcuların performansında doping katkısı var mı diye de düşündüm. Bu performans ve hırslarını geçmiş maçlarında gösterseler şimdi şampiyonluğa oynuyor olurlardı.
Rıza Hoca ve Adem Büyük; ikisi de Beşiktaş alt yapısından yetiştiler. Aynı takımın başarısı için ter döküyorlar. Rıza Hoca işini en iyi şekilde yaparken tepki çekmiyor, hatta Beşiktaş’a puan kaybettirmesine rağmen, işine duyduğu saygıdan dolayı alkışlanıyor. Peki ya Adem Büyük? Bu sorunun cevabını da Adem kendisine versin!
MAÇIN AYRINTILARI
Stat: R. Tayyip Erdoğan
Hakemler: Mete Kalkavan, Ceyhun Sesigüzel, Aleks Taşçıoğlu, Mehmet Cem Satman(4. Hakem)
Beşiktaş: Boyko, Beck, Marcelo, Necip, İsmail, Atiba (Dk.90 Mustafa), Oğuzhan, Kerim (Dk.46 Tolgay), Sosa, Olcay (Dk.57 Cenk), Gomez
Yedekler: Günay, Serdar, Alexis, Tosic, Tolgay, Mustafa, Cenk
Teknik Direktör: Şenol Güneş
Kasımpaşa: Ramazan, Veigneau, Titi, Omeruo, Popov, Scarione (Dk.84 Abdullah), Castro, Hakan, Adem (Dk.79 Tunay), Del Valle (Dk.75 Koita), Eren
Yedekler: Isaksson, Bozhikov, Ferhat, Abdullah, Koita, Malki, Tunay
Teknik Direktör: Rıza Çalımbay
Goller: Sosa (Dk.28), Del Valle (Dk.29), Scarione (Dk.49)
Sarı Kartlar: Hakan (Dk.17), Oğuzhan (Dk.45+2), Marcelo (Dk.54), Popov (Dk.90+1), Sosa (Dk.90+5)
