SL 20. Hafta Beşiktaş 4 – 0 Gaziantepspor 07.02.2016
Yoğun kar yağışı nedeniyle iki haftadır maçları ertelenen Beşiktaş nihayet sezonun ikinci yarısına başlayabildi. Maç eksikliğinin takımı nasıl etkileyeceği hafta boyunca konuşuldu, tartışıldı. Genel kanı, takımın olumsuz etkileneceği yönündeydi. Aslında bu biraz da FB’li ve GS’li spor yorumcularının temennisiydi. Beşiktaş tüm bu yorum ve temennileri bir kenara atarak, çok üstün bir performansla rakibini sahadan sildi ve sezonun ikinci yarısına hazır olduğunu gösterdi.
Kupa maçları dolayısıyla tüm oyuncularına forma şansı veren Şenol Hoca, bu maça kalede Tolga, sağ bekte Beck, sol bekte İsmail, defansın ortasında Rhodolfo-Marcelo ikilisi, ön libero mevkiinde Atiba-Oğuzhan ikilisi, orta sahada Olcay, Sosa, Gökhan üçlüsü ve santraforda Gomez tertibi ile çıkmıştı.
Ersan’ın Çin’e transferi dolayısıyla stoper mevkiinde Marcelo ilk on birde yer almıştı. Herkes artık Rhodolfo-Marcelo ikilisinin stoper görevini üstleneceğini konuşurken Rodolfo şansız bir şekilde sakatlandı ve yerini yeni transferlerden Alexis Delgado’ya bıraktı. Bu zorunlu değişiklikle defansın göbeği daha önce bir arada oynamamış olan bu ikiliye emanet edilmiş oldu. Bence bu ikili ilk maçları olmasına rağmen hiç rahatsız edici bir performans göstermediler.
Devre arası yaşanan transfer faaliyetlerinden dolayı Beşiktaş yönetimini kutlamak lazım. Öncelikle, Ersan’ı 7 milyon Euro’ya satmak çok büyük bir başarıdır. Beşiktaş yönetimi Ersan ile sözleşme yenilediğinde eleştirenler şimdi neden yollandı diye feryat ediyorlar. Beşiktaş yönetiminin bu mevkie iki oyuncu birden transfer etmesi ne kadar uzak görüşlü olduklarının da bir göstergesidir. Marcelo’nun yanı sıra, forma şansı bulamayan Miloseviç ile Alexis Delgado’yu kiralık olarak takas etmeleri tam bir yöneticilik başarısıdır. Emeği geçen herkesi kutluyorum.
Gelelim maçın analizine. Ben en sonda söylemem gerekeni şimdi söyleyeyim; Beşiktaş’ın dört gol atıp beni memnun edemediği en yakın dönem Metin-Ali-Feyyaz’ın oynadığı dönemdi. Beş gollü galibiyetler dışındaki sonuçlar beni mutlu etmezdi. Bu maçtaki iyi futbol sonucu alınan 4-0’lık galibiyet beni tatmin etmedi. Bu maç çok daha farklı kazanılabilirdi.
Beşiktaş’ın maça çok şanssız bir şekilde başlamasını Tolga engelledi. On dördüncü saniyede Beşiktaş defansının arkasına sarkan Larsson bir anda Tolga ile karşı karşıya kaldı. Ancak Tolga açısını çok iyi daraltarak, Larsson’un şutunu ayağıyla karşıladı ve mutlak bir golü önlemiş oldu. Bu pozisyondan sonra Beşiktaş defansı ilk yarıda rakibine hiç pozisyon vermedi denilebilir.
İlk yarıda yaşanan bu şansız pozisyondan sonra Beşiktaş ilk on beş dakika içinde, Gomez, Olcay ve Oğuzhan’la net gol pozisyonları yakaladılar. Bu kaçan gollerden sonra, 30.dakikada Gökhan’ın pasına, gelişine vuran İsmail’le bir net pozisyon daha harcanmış oldu. Bu pozisyondan sekiz dakika sonra rakibin bunaltıldığı anlarda, Gökhan’ın ceza sahası içine yapmak istediği ortaya hamle yapan kaleci Alperen, çok müsait pozisyonda topu ellerinden kaçırınca Beşiktaş sürpriz bir golle 1-0 öne geçmiş oldu.
Oğuzhan’ın 42.dakikada attığı gol ise yine estetik değeri çok yüksek bir gol oldu; İsmail, yaptığı presle kazandığı topu Gökhan’a aktardı. Topla ceza sahası içinde aut çizgisine inen Gökhan geriden gelen Oğuzhan’a pasına çıkardı. Oğuzhan, önündeki üç defans oyuncusunu ve kaleciyi çalımlayarak golünü attı. Top ağlara gittiğinde dört Antep’li oyuncu kale önünde, yerde yatmaktaydı. Bu gol esnasından Şenol Hoca’nın tepkisi çok ilginçti. Altı pas bölgesi önünde rakiplerini çalımlayan Oğuzhan’a bakarak ‘vur ulan’ diye bağırması çok hoş bir görüntüydü. Beşiktaş bu golle ilk yarıyı 2-0 önde kapatmış oldu.
İkinci yarıya Gaziantep takımı daha organize ve baskılı başladı. Ellinci dakikada gole çok yaklaştılar. Chibuike’nin ara pası ile buluşan Habibou, ceza sahasına girdi ve sağ iç çaprazdan şutunu çekti, Tolga başarılı bir hamle ile topu kornere gönderdi. Yine aynı Habibou, elli altıncı dakikada bir kez daha şansını denedi. Ceza sahası yayı üzerinden çektiği şutu Tolga son derece başarılı ve bir o kadar da estetik bir hamle ile kurtardı.
Bu iki pozisyon gol olmayınca Beşiktaşlı futbolcular tekrar oyuna dönerek gol pozisyonları üretmeye başladılar. Altmış birinci dakikada sağ kanattan bindirme yapan Sosa, ceza sahasına hareketlenen Gomez’e çok güzel bir orta yaptı. Gomez de topa gelişine vurarak Beşiktaş’ı üç gollü üstünlüğe taşıdı.
Bu golden dört dakika sonra Gomez, Gökhan’ın ceza sahası içinde yaptığı ortaya çok sert vurdu. Top üst direğe çarparak dışarı gitti. Maçın skorunu belirleyen gol ise 70.dakikada yine Gomez’den geldi. Üçüncü gole benzeyen bu golde ortanın yapıldığı yön farklıydı. Günün en başarılı isimlerinden bir olan İsmail, sol kanatta çizgi üzerinde taşıdığı topu, ceza sahasına ortaladı. Topla ceza sahasında buluşan Gomez, topu kalecinin solundan ağlarla yolladı ve Beşiktaş’ı 4-0 öne geçiren golü attı.
Bu maçın yıldızı, hiç tereddütsüz İsmail idi. Umarım bu performansını kazasız, belasız devam ettirir. Bir futbolcunun başına gelebilecek en kötü sakatlık yan bağların kopmasıdır. İnsanın ayağı sekiz yerinden kırılsa çok daha hızlı iyileşir. Maalesef Rhodolfo’nun da yan bağları yırtılmış. En az 6 ay top oynayamaz. Kendisine çok geçmiş olsun, diyoruz.
MAÇIN AYRINTILARI
Stat: Başakşehir Fatih Terim
Hakemler: Cüneyt Çakır, Bahattin Duran, Tarık Ongun, Adil Sinem(4. Hakem)
Beşiktaş: Tolga, Beck, Rhodolfo (Dk.20 Delgado), Marcelo, İsmail, Atiba, Oğuzhan (Dk.75 Necip), Olcay, Sosa (Dk.84 Cenk), Gökhan, Gomez
Yedekler: Boyko, Necip, Delgado, Serdar, Quaresma, Kerim, Cenk
Teknik Direktör: Şenol Güneş
Gaziantepspor: Alperen, Elyasa, Barış, Gouano, Marcal (Dk.21 Koray), Abuda(Dk.75 Hürriyet), Erdem, Orkan (Dk.66 İlhan), Larsson, Chibuike, Habibou
Yedekler: Bora, Hakn, Koray, Putsila, Hürriyet, Abdülkadir, İlhan
Teknik Direktör: Mutlu Topçu
Goller: Gökhan (Dk.38), Oğuzhan (Dk.42), Gomez (Dk.61, 70)
Sarı Kartlar: İsmail (Dk.64), Hürriyet (Dk.81)