Tehlike Çanları!

0
481

UEL Grup Sporting Lizbon 3 – 1 Beşiktaş 10.12.2015

Beşiktaş’ın Skenderbeu takımını 2-0 yendiği maçtan sonra şöyle yazmıştım;

Doğrusunu söylemek gerekirse, Avrupa’da şampiyon olunamayacaksa, UEFA Kupası maçları beni çok heyecanlandırmıyor. Bu Kupa’da, Şampiyonlar Ligi heyecanı ve prestiji yok. Maddi geliri de Şampiyonlar Ligi’nin çok altında. Dolayısıyla kendi ligimizde kazanacağımız şampiyonluğun daha değerli olduğuna inanmaktayım. Avrupa’da şampiyonluğa oynayacak bir kadro kurulmadan da bu maçlar çok fazla ilgimi çekmeyecek.

Dolayısıyla bu maç için yazacaklarım bir züğürt tesellisi değildir. Sonuca elbette üzüldüm ama üzüntümün nedeni Beşiktaş’ın elenmesi değil ortaya konulan kötü futbol! Bu takım benim ligdeki umutlarımı da öldürmeye başladı. Aslında tüm takımı suçlamak insafsızlık olur. Bazı futbolcuların varlığı ve vurdumduymaz tavırları diğer takım arkadaşlarının da oyun disiplinini bozuyor.

Bugüne kadar birçok Beşiktaşlı futbolcuyu yazılarımda eleştirdim ama hiçbirine hakaret etmedim. Beşiktaş forması giydikleri sürece hiç birini ne ıslıkladım ne de aleyhte tezahüratta bulundum. Ama artık bazı futbolcular sabrımızı taşırmaya başladılar. Bunların başında Tolga, Tosiç, Quaresma ve Olcay geliyor. Devre arasında çok acilen bir kaleci ve hızlı bir stoper alınmalı. Quaresma ve Olcay gibi disiplinsiz ve isteksiz futbolcular da ciddi bir şekilde uyarılmalılar.

Bu hafta sonu oynanacak GS derbisinde Tolga’yı oynatmak intihar olur. Tolga’nın yapacağı ilk hatadan sonra, “bir kısım taraftar” derhal protesto etmeye ve ıslıklamaya başlayacaktır. Bu ise Tolga’nın kurtarabileceği topları bile içeri almasına neden olur. Şenol Hoca risk alıp Günay’ı kaleye koymalıdır. Tolga’yı oynatırsa daha büyük bir risk almış olur.

Gelelim şu can sıkıcı maça. Önce kadroyu hatırlayalım; kalede Tolga, sağ bekte Beck, sol bekte İsmail, defansın ortasında Rhodolfo-Tosiç ikilisi, ön libero mevkiinde Atiba, onun yanında Oğuzhan, önlerinde Sosa, Olcay, Quaresma ve ileri uçta Gomez vardı.

Beşiktaş oyuna kötü başlamadı. Kontrollü bir oyun ortaya koyarken kontra ataklarla rakip kalede tehlike yaratmaya çalıştılar. İlk yarıda gol atamasalar da bu taktikte başarılı oldular. Olcay ele geçen pozisyonlarda biraz şanslı olsa Beşiktaş ilk yarıda 2-0 öne geçebilirdi. Özellikle 21. ve 40. dakikalarda kaçan gollere çok yazık oldu. İlk yarı tarafların golsüz eşitliği ile sona erdi.

Şenol Hoca ikinci yarıya hiçbir değişiklik yapmadan başladı. Oyunun ilk on beş dakikasında  Beşiktaş’ın üstünlüğü vardı. Gol de bu dakikalarda geldi; Rakip hücuma çıkarken İsmail topu çaldı ve sağ kanattan hücuma katılan Quaresma’ya pas olarak attı. Quaresma topla birlikte ceza sahasına girip, sağ ayağının dışı ile altı pasa hareketlenen Gomez’e ortasını yaptı. Gomez ise topa gelişine vurarak Beşiktaş’ı 1-0 öne geçirdi.

Beşiktaş attığı bu golden sonra kendi yarı sahasına çekilerek rakibin daha cesaretle üstüne gelmesine neden oldu. Bu dakikalarda gol yememek son derece önemlidir. Zira gol yiyen taraf mutlaka hırsla rakibe saldırır. Bu dakikalarda gol yemeden atılacak bir gol turu getirebilirdi. Ama korkulan oldu ve 67.dakikada Beşiktaş kalesinde golü gördü.

Bu golde Tolga ve Tosiç’in hataları çok büyüktü. Orta sahada kaptırılan top ceza sahasına hareketlenen Slimani’ye ortalandı. Bu oyuncu Tosiç’in kontrolünde olmasına rağmen topa çok rahat hakim oldu ve topu kontrol etti. Tosiç’in müdahale edemediği pozisyonda Tolga da topa çıkacağına geri kaçınca Slimani çok kolay bir gol atarak beraberliği sağladı.

Yenilen bu kolay gol Beşiktaşlı futbolcuların moralini oldukça bozdu. Pek çok yazımda Beşiktaş’ın en önemli eksiğinin lider oyuncu olduğunu belirtmiştim. Lider bir oyuncu olsa, arkadaşlarının paniğini ve yılgınlığını önler ve takımı toparlardı. Bu role en çok uyan oyuncu Sosa ama şimdiye kadar bir çabasını göremedik.

Bu moral bozukluğunun üstüne bir de 72.dakikada Ruiz’in attığı ikinci gol gelince Beşiktaşlı futbolcular iyice teslim oldu ve havlu attılar. Oysa atılacak bir beraberlik golü turu getirecekti. Bu golde de Tolga’nın büyük hatası vardı; İyi bir kalecinin kapattığı köşeden gol yemesi affedilir bir durum değildir. Üçüncü golde ise Tolga ve defansın kolektif hatası vardı. Böyle bir gol yiyen ekibin bir üst tura gitme hakkı da olamazdı zaten!

Beşiktaşlı futbolcuların kendilerini affettirmeleri için hafta sonu oynanacak GS derbisini mutlaka kazanması gerekir. Böyle bir galibiyet hem moralleri yükseltir hem de şampiyonluk yolunda bir yara daha almayı önler.

MAÇIN AYRINTILARI

Stat: Jose Alvalade

Hakemler: Manuel Grafe, Guido Kleve, Mark Borsch, Christoph Bornhorst(4. Hakem)
 
Beşiktaş: Tolga, Beck, Rhodolfo, Tosic, İsmail(Dk.85 Kerim), Atiba, Oğuzhan, Quaresma, Sosa(Dk.80 Cenk), Olcay(Dk.72 Necip), Gomez
 
Yedekler: Günay, Serdar, Milosevic, Kerim, Necip, Pedro, Cenk

Teknik Direktör: Şenol Güneş

Sporting CP: Patricio, J. Pereira, Nascimento, Oliveira, Naldo, Carvalho, Silva(Dk.64 Gutierrez), Mario, Ruiz, Montero(Dk.46 Martins), Slimani(Dk.88 Pereira)

Yedekler: Boeck, Figueiredo, Martins, Aquilani, Gutierrez, M. Pereira, Esgaio
 
Teknik Direktör: Jorge Jesus

Goller: Gomez (Dk.58), Slimani (Dk.67), Ruiz (Dk.72), Gutierrez (Dk.77)

Sarı Kartlar: Carvalho (Dk.18), Quaresma (Dk.28), Silva (Dk.49), Gutierrez (Dk.77), Mario (Dk.90+2), Oliveira (Dk.90+2)

 

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here