SL 17. Hafta Beşiktaş 4 – 0 Torku Konyaspor 27.12.2015
Beşiktaş aldığı bu galibiyetle, Ligin ilk yarısını lider bitirmiş oldu. Kırk bir maçta kırk bir puan hiç de azımsanacak bir başarı değil. İlk yarıda sadece 2 mağlubiyet ve 2 beraberlik sonucu kaybettiği puanlar var. Bu kayıplara karşın, zirvede kendini zorlayabilecek iki ezeli rakibini, GS ve FB’yi yenmiş olması da son derece önemli. Lige verilen bu arada Beşiktaş, Şenol Hoca’nın ısrarla istediği transferleri yapmalı. Beşiktaş ligin ikinci yarısına takviye edilmiş bir kadro ile çıkarsa rakiplerine fark atarak şampiyonluk ipini göğüsler.
Beşiktaş’ın bu maçta, ilk on birde görev yapan kadrosu şöyleydi; kalede Tolga, sağ bekte Beck, sol bekte İsmail, defansın ortasında Rhodolfo – Ersan ikilisi, ön libero mevkiinde Atiba ve Oğuzhan, onların önünde Quaresma, Gökhan, Sosa üçlüsü, ileri uçta ise Gomez görev yapıyordu.
Şenol Hoca bir yandan oluşturduğu takım iskeletini korurken bir yandan da oyuncu rotasyonunu ve maç içindeki değişiklikleri çok başarılı bir şekilde uyguluyor. Formsuz veya sakatlık atlatmış bir veya iki oyuncuya ilk on birde yer verirken, yedek kulübesinde oturan tüm oyuncuları da, oyunun gidişatına göre değiştirerek, hem ahengi bozmuyor hem de kenardaki oyuncuları her zaman hazır tutabiliyor. Örneğin geçen hafta forma şansı bulamayan Gökhan bu maç ilk on birdeydi.
Beşiktaş maça düşük tempoda başladı. Orta sahada yapılan prese karşılık veremeyince maçın ilk dakikalarında hakimiyet rakibe geçti. Onuncu dakikadan sonra toparlanmaya başlayan Beşiktaş 11.dakikada Gomez ile gole yaklaştı. Quaresma’nın sağdan ortaladığı topa gelişine vurdu ama topu ağlara yollayamadı.
Rakibin maç boyunca yarattığı tek pozisyon ise 15.dakikada Bajic ile gerçekleşti; Beşiktaş’ın sol kanadından gerçekleşen atakta Bajiç zor bir pozisyonda olmasına rağmen topuğuyla topa vurabildi. Top direğe çarparak dışarı gitti. Bu pozisyonun haricinde de Konyaspor’u Beşiktaş ceza sahasında göremedik.
İlk yarıda gol olmamasına rağmen Beşiktaş net gol pozisyonları üretti; Yirminci dakikada Gökhan’ın kullandığı serbest vuruş ve 29.dakikada Quaresma’nın kullandığı köşe vuruşlarında Rhodolfo’nun kafa şutları çok etkiliydi. Son 10 dakikada ise Gomez’in kaçırdığı iki pozisyon var. Kırkıncı dakikada kullanılan serbest vuruşta top baraja çarparak Gomez’in önüne düştü. Ceza sahasının sol içi çaprazından Gomez’in çektiği şut avuta gitti. İlk yarının son dakikasında ise sağ kanattan başlayan atakta Oğuzhan rakibin arkasına sarkan Gomez’e güzel bir pas çıkarttı. Pasın hızı biraz fazla olunca Gomez bu topa yetişemedi. Böylece ilk yarı tarafların golsüz eşitliği ile sonuçlandı.
Beşiktaş ikinci yarıya aynı kadro ile başladı. İlk yarıya göre çok daha derli toplu ve atak bir oyunla ikinci yarıya başlayan bu kadro golleri bulmakta da gecikmedi. Oğuzhan’ın 50.dakikada attığı ilk gol, “anlatılmaz, yaşanır” cinstendi. Sosa ile kendi yarı sahasından başlayan atakta Gomez, rakip ceza sahası yayı üzerinde topu Oğuzhan’a aktardı ve ceza sahası sol iç çaprazına kaçtı. Oğuzhan, kendi ifadesi ile, bakmadan topu Gomez’in olduğu bölgeye aktardı. Gomez önünde kalan topa vuramayınca rakipten seken top Oğuzhan’ın önüne düştü. Oğuzhan önce kaleciyi çalımladı. Sonra önüne çıkan Ali Turan’ı vücut çalımı ile yere yatırdı, daha sonra da kaleyi savunmaya gelen Mehmet’in bacak arasından topu ağlara yolladı.
Beşiktaş’ın bu güzel golünün analizini yapan Lig TV ekibi pozisyonun 1 (yazıyla bir) santim ofsayt olduğunu tespit etmiş. Bir santim ofsaytı ölçebilecek hassaslıkta nasıl bir alet kullanıyorlar çok merak ettim. Kameranın 1 santimlik açısı bile sonucu değiştirebilir. Bir de Oğuzhan’ı 1 santimlik neresinin ofsayt olduğunu söylemelerini isterdim. Acaba elinin küçük parmağının ilk boğumu mu? Ya da saçının öne sarkan teli mi?
Bu ölçüme söylenecek tek şey var; Edep Ya Hu!
Golde beş dakika sonra Beşiktaş Gomez ile gole bir kez daha yaklaştı. Quaresma’nın sağ kanattan sıfıra inip, ortaladığı topa yükselen Gomez kafayı vurdu. Kaleciden seken top direğe çarparak tekrar kalecinin kollarına geldi. Şenol Hoca, sinirlerine hakim olamadığı için sarı kart gören Quaresma’yı 61.dakikada oyundan alıp, yerine Olcay’ı soktu. Olcay’ın topla ilk buluşması golle sonuçlandı. Oğuzhan’la başlayan atakta Olcay üzerine gelmekte olan bırakarak rakibe feyk attı ve arkaya koşu yaptı. Bu arada topla karşı karşıya kalan Gomez güzel bir göğüs pasıyla topu Olcay’a aktardı ve ceza sahasına koşu yaptı. Olcay’ın ceza sahasına yolladığı topla buluşan Gomez bir anda kaleci ile karşı karşıya kaldı. Topun dibine vurarak kalecinin üzerinden ağlara yolladı ve Beşiktaş’ı iki farklı üstünlüğe taşıdı.
Bu golden sonra Şenol Hoca, kötü bir performans sergileyen Gökhan’ı tam oyundan almaya hazırlanırken, Gökhan öyle bir gol attı ki, Şenol Hoca mecburen Kerim’i dört dakika daha kulübede oturttu. Bu gol de yine kolektif bir çabanın eseriydi; Oğuzhan kendi yarı sahasında yaptığı pres sonucu kazandığı topu Sosa’ya aktardı. Sosa sağ kanatta hareketlenen Gomez’in önüne uzun bir pas attı. Gomez, solundan bindirme yapan Gökhan’a pasını aktardı. Topla buluşan Gökhan, ceza sahasına girer girmez kalecinin ileri çıktığını gördü ve hafif sağ çaprazdan harika bir vuruşla topu ağlara yolladı.
Bu golden birkaç dakika sonra Olcay’ın pasıyla ceza sahasına giren Sosa, ceza sahası sol çaprazına hareketlenen Olcay’a çok güzel bir pas çıkarttı. Bu pasa yatarak vole ile çok şık bir vuruş yapan Olcay kaleciyi aşamadı. Beşiktaşlı futbolcular attıkları üç golle yetinmeyip, dördüncü gol için yükleniyorlardı. Gökhan’ın yerine oyuna giren Kerim, ben de varım dedi ve dördüncü gole imzasını attı; 80. dakikada Olcay, Gomez, Sosa ile başlayan pas trafiğinde, Sosa sağ aut çizgisi önünden topu arka direğe ortaladı. Arka direğe koşu yapan Kerim topa gelişine vurdu. Kalecinin müdahalesi yeterli olmadı ve top ağlara giderek Beşiktaş’ı dört farklı üstünlüğe taşıdı.
Dört farklı üstünlük dahi Beşiktaşlı futbolcuların gol atma iştahını gideremedi. Bu golden sonra oyuna giren Cenk ısrarla golü kovalamasına rağmen şansızlığından dolayı beşinci golü atamadı. Bu maçın en önemli notlarından biri de Beşiktaşlı futbolcuların bitmek tükenmek bilmeyen gol atma arzularıydı.
Beşiktaş’ın Ligin ilk yarısını lider bitirmesinin pek çok nedeni vardır. Bunlardan birincisi Şenol Hoca’nın yarattığı takım ruhu ve disiplindir. Ayrıca tüm futbolcular biliyor ki, bu takımda kimse vazgeçilmez değildir. Şimdiye kadar kadroda yer almayan hiçbir futbolcunun eksikliği aranmadı. Giren çıkanı aratmıyor.
Bu maçta beni en çok memnun eden şey ise, Quaresma’nın oyundan çıkarken gösterdiği tepkiyi engellemek için tüm arkadaşlarının seferber olmasıydı. Quaresma’nın hırsını elbette takdir ediyoruz ancak her an ikinci sarı karttan ihraç olma olasılığı oldukça yüksekti. Bir başka güzellik ise, Gökhan attığı golden sonra kulübedeki Quaresma’ya koşarak sevincini onunla paylaşması ve moral vermesiydi.
Küçük gibi gözüken, futbolcular arasındaki bu tür jestler aslında son derece önemlidir. Bu jestler takım ruhunun bir göstergesidir. Beşiktaş’ı şampiyonluğa taşıyacak faktörlerden biri de bu takım ruhudur.
MAÇIN AYRINTILARI
Stat: Başakşehir Fatih Terim
Hakemler: Serkan Çınar, Erdinç Sezertam, İsmail Şencan, Hakan Yemişken(4. Hakem)
Beşiktaş: Tolga, Beck, Rhodolfo, Ersan, İsmail, Atiba, Oğuzhan, Quaresma(Dk.61 Olcay), Sosa(Dk.82 Cenk), Gökhan(Dk.73 Kerim), Gomez
Yedekler: Günay, Serdar, Necip, Tosic, Kerim, Olcay, Cenk
Teknik Direktör: Şenol Güneş
T. Konyaspor: Serkan, Mehmet, Vukovic, Ali T., Ömer Ali, Ali Ç., Mbamba, Uğur(Dk.60 Selim), Holmen, Bajic(Dk.60 Traore), Rangelov(Dk.81 Ömer Ş.)
Yedekler: Kaya, Abdülkerim, Selim, Vedat, Traore, Selçuk, Ömer Ş.
Teknik Direktör: Aykut Kocaman
Goller: Oğuzhan (Dk.50), Gomez (Dk.64), Gökhan (Dk.69), Kerim (Dk.80)
Sarı Kartlar: Uğur (Dk.38), Quaresma (Dk.56), Ali T. (Dk.56), Gökhan (Dk.68), Rhodolfo (Dk.84), Gomez (Dk.84)