SL 12. Hafta Beşiktaş 2 – 0 Sivasspor 22.11.2015
Süper Lig’de oynayan takımlar genel olarak lider durumdaki takıma karşı varını yokunu sahaya koyarak oynarlar. Bu maçlar hem teknik direktörler hem de futbolcular için ‘vitrin’ maçlarıdır. Lidere karşı galip gelmek, lider takıma gol atmak son derece önemlidir. Ama maalesef bu performanslarını sonraki maçlara taşıyamıyorlar.
Geçen hafta oynanan Bursaspor maçını hatırlayın; Beşiktaş’a kök söktürmüşlerdi. Ama bu hafta Akhisarspor’dan üç gol yediler. Bundan sonra tüm takımların, Beşiktaş’a karşı oynarken canlarını dişlerine takarak oynayacakları gün gibi ortadadır. Futbolcuların da bu gerçeği görerek maça hazırlanmaları ve sahada bu gerçeği unutmadan oynamaları gerekiyor.
Maçın yorumuna geçmeden önce hemen kadroya bir göz atalım; Kalede Tolga, sağ bekte Beck, sol bekte İsmail, defansın ortasında Rhodolfo ve Ersan ikilisi görev yapıyordu. Artık defanstaki bu dörtlünün, sakatlık ya da kart cezası olmadığı takdirde, değişeceğine inanmıyorum. Ön libero mevkiinde Atiba ve Oğuzhan, onların önünde Olcay, Sosa, Quaresma üçlüsü ve ileri uçta da Gomez oynuyordu.
Takımın bu tertibinde, orta sahanın direnci düştüğü gibi, Oğuzhan’ın da yeteneklerini ortaya koyması zorlaşıyor. Zaten Şenol Hoca da pek çok maçın ikinci yarısında Sosa’yı oyundan çıkartıp Necip’i oyuna alarak bu direnci artırmaya çalışıyor. Aslında Sosa ile Oğuzhan aynı tip oyuncular olduğundan, değişerek oynatılmalıdır. Atiba’nın ön libero mevkiinde yeri her zaman garantidir. Zaten alternatifi de yoktur. Ancak Veli ve Tolgay iyileşip takıma döndüklerinde, Atiba’nın yanı için rekabet artacaktır. Oğuzhan’ı bu mevkii için rekabete sokmak haksızlık olur.
Gökhan hastalığı nedeniyle kadroda yoktu. Yokluğu arandı mı, diye sorulacak olursa benim cevabım, hayırdır. O mevkide Olcay da Quaresma da gayet iyi oynadılar. Ayrıca oyuna sonradan giren Kerim de, ben de bu yarışta varım, diyor. Dolayısıyla Gökhan’ın bundan sonra daha dikkatli olması gerekir. Bir kez kaptırdığın formayı geri almak çok zordur.
Sanırım Şenol Hoca, oynadıkları maçların ilk yarılarında galibiyeti garantiye alacak skorun peşine düşüyor. Bu isteğinde de haksız sayılmaz. Ancak Beşiktaş şimdiye kadar hiçbir maçı ilk yarıda attığı gollerle garantiye alamadı. Özellikle son maçları hatırlarsak, ilk yarıda son derece bol gol pozisyonu yakalamalarına rağmen, galibiyet genel olarak ikinci yarıda geliyor. Çünkü Beşiktaşlı futbolcuların özgüveni çok fazla olduğundan laubali oynamaya başlıyorlar. Son vuruşları yaparken gereken ciddiyeti göstermiyorlar. Basında haklarında çıkan övgülere kulaklarını kapatmaları gerekir.
Beşiktaş maça da fırtına gibi başladı. İlk 15 dakikada net dört gol pozisyonundan yararlanamadılar. Bu pozisyonları kısaca hatırlayalım; Daha 4.dakikada Sosa’nın pasıyla, kaleyi cepheden gören bir noktada Olcay’ın topa etkisiz vuruşu, 6.dakiada Sosa’nın kaleciye yaptığı baskı sonucu kazanılan topta Gomez’in ayağının kayması, 9.dakikada Oğuzhan’ın ara pası ile buluşan Olcay’ın her zaman rahatça yaptığı vuruşu yapamayışı, 11. Dakikada Gomez’in pasıyla buluşan Sosa’nın kaleciyle karşı karşıya pozisyonda kötü bir vuruş yapması. Bu pozisyonların yarısı gol olsa Sivasspor havlu atar, Beşiktaş da farka giderdi.
Bu pozisyonları hatırlatmamın nedeni, Sivasspor teknik heyeti ve idarecilerinin maç sonunda yaptığı açıklamalarda, galibiyeti hak ettiklerini iddia etmeleridir. Özellikle Beşiktaş’ın kazandığı penaltı için yaptıkları itiraz çok yoğundu. Bu pozisyona basındaki Beşiktaş düşmanları da katılınca ortalık iyice karıştı. Yayıncı kuruluşun yorumcuları, koro halinde pozisyonu doğru dürüst göstermeden, itiraz ettiler. Oysa maç esnasında gösterilen bir açıdan çekilen görüntülerde çok net olarak arkadan itme ve ayağa basma gözüküyordu. GS ve FB’nin maçlarında yaşanan benzer görüntülere rahatlıkla penaltı diyebilen bu güruhu şiddetle protesto ediyorum.
Maçın ilk yarısı, Gomez’in penaltıdan attığı golle, Beşiktaş’ın 1-0 üstünlüğü ile sonuçlandı. İkinci yarıda da Beşiktaş’ın yarattığı net gol pozisyonları vardı. Sivasspor’un en net pozisyonu ise 50.dakikada Beşiktaş stoperlerinin orta sahada kaptırdıkları topla hareketlenen Aatıf’ın pozisyonuydu. Bu pozisyonda hatayı yapanlardan Rhodolfo arkadan gelerek, Aatıf topa vuramadan müdahale etti ve golü önledi. Sivasspor teknik heyeti bu pozisyona çok fazla itiraz ettiler. Beşiktaş yedek kulübesi ile bir gerginlik de yaşandı. Maçtan sonra Şenol Hoca yaptığı açıklamada kendisine teknik direktör yardımcısının küfür ettiğini söyledi. Acaba Sivasspor yönetimi ve teknik heyeti maçtan sonra bu pozisyonu televizyondan izlerken utanmışlar mıdır?
Şimdi de ikinci yarıda kaçan golleri hatırlayalım; 51.dakikada Quaresma’nın ortaladığı topa Ersan kafayla vurdu ancak az farkla dışarı gitti. 54. dakikada Quaresma, orta sahada çaldığı topla ceza sahası yayına doğru gelerek sağından bindirme yapan Gomez’e çok şık bir pas çıkardı. Sol çaprazdan Gomez’in çektiği şutu kaleci kurtardı. Bu pozisyondan iki dakika sonra Olcay’ın ceza sahası içinden yaptığı ortayla çok dar açıda buluşan Oğuzhan gol vuruşunu yapamadı.
Olcay’ın yerine giren Kerim, 71.dakikada Oğuzhan’ın ara pası alıp ceza sahasına girdi. Attığı şut yan ağlarda kaldı. 75. dakikada Gomez kalecinin üzerinden aşırtma bir vuruş denedi, top dışarı gitti. Gomez’in yerine oyuna giren Cenk Tosun’un kaçırdığı 2 net gol pozisyonu daha var. Birinde arkadan gelen oyuncu müdahale etti, diğeri ise kaleciden döndü. İkinci yarıdaki bu sekiz net gol pozisyonu ile birlikte Beşiktaş’ın kaçırdığı net gol pozisyonları toplamı on ikidir. Bunları da, Beşiktaş’ın bu maçı hak ederek kazanmadığını söyleyenlere cevaben yazdım.
Beşiktaş’ın ikinci golü, Cenk ve Oğuzhan’ın müthiş uyumlu atağı sonucunda geldi. Atiba’nın kendi sahasından attığı pası alan Cenk topla ceza sahasına yöneldi. Ceza yayına gelmeden önce sağındaki Oğuzhan’a pasını çıkarttı. Oğuzhan ise, ceza sahasına girmiş olan Cenk’e topu vererek, Cenk’ten parmağı ile gösterdiği yere pas istedi. Cenk pası istenilen yere bırakınca Oğuzhan çok teknik bir vuruşla topu ağlara yolladı. Uzatma dakikalarında yapılan bu kontra atak Beşiktaş’ın fizik gücündeki artışın bir göstergesiydi. Bu pozisyondan sonra İbrahim Akın’a yapılan hareketi göremeyen hakemler Sivasspor’un bir penaltısını vermemiş oldular.
Bu maç içinde Quaresma’yı diğer maçlara göre daha paylaşımcı ve daha dinamik gördüm. Hücuma çıktığı kadar geriye de gelerek savunmaya yardım etti. Ortaları da oldukça isabetliydi. Oğuzhan ise her maç kalitesinin üstüne daha fazla koymaya ve seyirciyi mest etmeye devam ediyor. Sahadaki tüm Beşiktaşlı futbolcular alkışı hak etti ancak Atiba hepsinden biraz daha fazla hak etti. Kanada’dan 12-13 saatlik uçuştan sonra gelip sahaya çıkmak ve bu performansı sağlamak için Süperman olmak gerekir.
UEFA maç trafiği önümüzdeki hafta tekrar başlıyor. Bu maçlardan sonra şayet puan kaybedilmezse Beşiktaş ilk yarıyı lider bitirebilir.
MAÇIN AYRINTILARI
Stat: Başakşehir Fatih Terim
Hakemler: Hüseyin Göçek, Ekrem Kan, Orkun Aktaş, Asım Yusuf Öz(4. Hakem)
Beşiktaş: Tolga, Beck, Rhodolfo, Ersan, İsmail, Atiba, Oğuzhan, Quaresma, Sosa(Dk.62 Necip), Olcay(Dk.70 Kerim), Gomez(Dk.82 Cenk)
Yedekler: Günay, Serdar, Tosic, Necip, Mustafa, Kerim, Cenk
Teknik Direktör: Şenol Güneş
M. Sivasspor: Setkus, Yiğit, Hakan(Dk.74 Yekta), Cicero, Eneramo, İbrahim Ö., Burhan, Ziya, Adem(Dk.79 İbrahim A.), Taouil(Dk.60 Beykan), Aatif
Yedekler: Korcan, Orhan, Paulos, İbrahim A., Beykan, Yekta, Erkan
Teknik Direktör: Okan Buruk
Goller: Gomez (Dk.44 Pen.), Oğuzhan (Dk.90+2)
Sarı Kartlar: Adem (Dk.42), Ersan (Dk.45), Cicinho (Dk.45+), Necip (Dk.84), Beck (Dk.90+1)