Aşırı Özgüven, Yol Kazası!

0
495

SL 13. Hafta Beşiktaş 0 – 2 Akhisar Bld. 29.11.2015

Beşiktaşlı futbolcuların, TV’deki futbol yorumcularını dinlemelerini yasaklamak lazım. Beşiktaş ne zaman iyi futbol oynasa, rakiplerinin önüne geçse, TV yorumcuları ya hakemleri kışkırtıyor ya da Beşiktaşlı futbolcuları aşırı överek, ‘biz neymişiz be abi’ dedirtiyorlar. Bir takımın futbolcularının bu havaya girmesi oldukça tehlikelidir. Rakiplerini küçümsemeye başladıkları anda puan kayıpları da gelmeye başlar. Nitekim Beşiktaşlı futbolcularda da bu ruh hali görülmeye başladı. Son birkaç haftadır bu konuya dikkat çekmeye çalıştım.

Beşiktaş’la ilgili bir başka tespitim ise takımın fizik kondisyonun 90 dakikaya yetmediğidir. Yetmiş beşinci dakikadan sonra yorgunluk baş göstermekte ve bazı oyuncular oyundan düşmekteler. Beşiktaş’ın mevcut kondisyoneri Miguel Peiro Montanana, Şenol Hoca’nın yakından tanıdığı biri. Bursaspor’da beraber çalıştılar. Umarım beklenen performansı gösterir. Ama yine de benim gönlüm Stefano Marrone’de. Marrone Beşiktaş’a 2000 yılında Scala ile birlikte gelmişti. Scala yollanmasına rağmen uzun yıllar Beşiktaş’a hizmet etmiş ve hak etmediği bir şekilde yollanmıştı. Mustafa Denizli’nin GS’ye geçer geçmez ilk transferi Marrone oldu.

Malum maça dönecek olursak, Şenol Hoca’nın bu maç için kadro tercihi şöyleydi; Kalede Tolga, sağ bekte Beck, sol bekte İsmail, defansın ortasında Rhodolfo – Tosiç ikilisi, onların önünde Atiba, Oğuzhan ikilisi, onların önünde ise Quaresma, Sosa, Olcay üçlüsü ve ileri uçta Gomez görev yapıyordu. Sakat olan Ersan ve cezalı duruma düşen Necip kadroda yoktu. Skenderbeu maçında oynayan Gökhan, Kerim ve Cenk ise yedek kadrodaydılar.

Beşiktaş oyuna çok tutuk başladı. Daha ilk dakikalardan itibaren hata yapmaya, top kaybetmeye başladılar. Beşiktaş orta saha ve forvet hattının rakibe baskı yapması beklenirken, tam tersi oldu ve rakip oyuncular alan daraltarak Beşiktaşlı futbolcuların pas yapmasını engellediler. Beşiktaşlı futbolcular rakibin bu baskılı oyununu çözmeye çalışırken kalelerinde golü gördüler; Dördüncü dakikada savunma arkasına atılan topa hareketlenen Güray, Beck ve Rodolfo’nun yanından eli kolunu sallayarak geçti ve Tolga ile karşı karşıya kaldı. Tolga’yı da çalımla geçen Güray, açısının daralmasına rağmen topu ağlara yolladı.

Bu golün erken gelmiş olması ne futbolcuların ne de tribünlerin moralini bozmadı. Hatta böyle soğuk bir duşun maçın başında gelmiş olmasına sevindik bile. Bu golden 40.dakikaya kadar Beşiktaşlı futbolcular Akhisar takımını kendi yarı sahasına hapsetti. En az dört net gol pozisyonundan yararlanamadılar. Bu pozisyonlarda Beşiktaşlı futbolcuların kötü son vuruşlarının yanı sıra kalecinin başarılı kurtarışları da arzulanan golün gelmesini engelledi. Beşiktaş’ın devre arasına 1-1 girmesini beklerken, 40.dakikada kalesinde ikinci golü de gördük. Bu golde kaleci Tolga’nın büyük hatası vardı.

Tolga bu golde hatalıydı, ancak sahadaki futbolcuların hangisi hata yapmadı ki? Hata ve kötü futbol bulaşıcı hastalık gibidir. Peş peşe gelen hatalar bir anda tüm takıma sirayet eder. Tolga da hastalığa kapıldı ve golü yedi. Şimdi burada bir parantez açmamız gerekiyor; Tribünlerdeki bazı taraftarlar Tolga’yı bu golden sonra sürekli ıslıklayarak protesto ettiler. Maç devam ederken kendi kalecisini ıslıklayarak, yuhalayarak protesto etmenin kime yarayacağının farkında bile olmayan bu güruhun maçlara gelmesi Beşiktaş’a yarardan çok zarar veriyor.

Beşiktaş forması giyen bir futbolcuya, hem de kaptanına, hiç kimsenin küfür ve hakaret etme hakkı yoktur. Aynı seyirci Quaresma’ya gösterdiği hoşgörüyü Türk futbolculara gösteremiyor. Quaresma penaltı kaçırır alkışlanır, gol atamaz alkışlanır, hatta kırmızı kart görüp takımını 10 kişi bırakır yine alkışlanır. Ama Tolga ve Kerim gibi futbolcular ise protesto edilir. Bu tarz taraftarların maçalara gelmemesi, evlerinde oturup, TV’den maç seyretmeleri Beşiktaş için en hayırlı davranış olur.

Beşiktaş ikinci yarıya Olcay – Cenk değişikliği ile başladı. Bu değişiklik beklenen sonuç vermeyince ikinci hamle olarak Sosa’nın yerine Gökhan oyuna alındı. Gomez ise 86.dakikada oyundan alınarak yerine Kerim oyuna sokuldu. Bu değişikliklerle Beşiktaş pek çok gol pozisyonu yakalamalarına rağmen kaleci Lukac’ı bir türlü geçemediler. Akhisar takımı haddini bilerek oynadı. Nerdeyse 2 kez Beşiktaş kalesine geldi ve iki gol buldu. Ama Beşiktaş’a top oynatmadılar. Yaptıkları pres ile Beşiktaş’ın etkili pas trafiğini engellediler. Kendilerini tebrik etmek gerekiyor. Ligin üst sıralarında yer bulmalarının bir tesadüf olmadığını gösterdiler.

Beşiktaşlı futbolcuların bu maçı tekrar tekrar izlemelerini tavsiye ederim. Eminim yaptıkları hataları görünce kendileri de utanacaktır. Şenol Hoca’ya tavsiyede bulunmak haddim değil ama yine de disiplin ve kondisyon konularına biraz dikkatlice bakmasında yarar olduğuna inanıyorum.

 
MAÇIN AYRINTILARI

Stat: Başakşehir Fatih Terim

Hakemler: Barış Şimşek, Serdar Diyadin, Esat Sancaktar, Erdinç Sezertam(4. Hakem)
 
Beşiktaş: Tolga, Beck, Rhodolfo, Tosic, İsmail, Atiba, Oğuzhan, Quaresma, Sosa(Dk.64 Gökhan), Olcay(Dk.46 Cenk), Gomez(Dk.86 Kerim)

Yedekler: Günay, Serdar, Milosevic, Motta, Kerim, Gökhan, Cenk

Teknik Direktör: Şenol Güneş

Akhisar Belediyespor: Lukac, Ferreira, Merter, Güray(Dk.63 Onur), Sami(Dk.81 Bruno), Ahmet, N’Guemo, Rodallega, Custodio(Dk.57 Aykut), Caner, Kadir

Yedekler: Bora, İsmail, Onur, Aykut, Lualua, Bruno, Hasan
 
Teknik Direktör: Cihat Arslan

Goller: Güray (Dk.4), Sami (Dk.40)

Sarı Kartlar: Olcay (Dk.41), Güray (Dk.41), Ferreira (Dk.54), Ahmet (Dk.58), Oğuzhan (Dk.65), Cenk (Dk.74), Quaresma (Dk.90)

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here