Rakibi Cesaretlendirirsen Kaybedersin! (Bruge 2 – Beşiktaş 1)
Biz Türk futbolseverler ismini sıkça duymadığımız, takip etmediğimiz takımları hafife alma eğilimindeyizdir. Kurada Bruge çıktığında hepimiz bu turu kolayca geçeceğiz havasına kapıldık. Oysa bu takım da Beşiktaş gibi zorlu rakipleri eleyerek ilk on altı takım arasına girdi. Biraz internette araştırma yapınca bazı gerçekler koskocaman bir şekilde karşınıza çıkıyor; Bruge takımının yaş ortalaması 24. Maç başına attıkları gol ortalaması ise 2. Bu iki bilgi bile Bruge’ün kolay lokma olmadığını ortaya koyuyor.
Biz bu değerlendirmeleri yapabildiğimize göre, Biliç ve oyuncuları fazlasıyla yapmıştır rahatlığı ile Bruge’e geldik. Maçın analizine geçmeden önce yaşananları aktarmak istiyorum; Bruge’ün Beşiktaş’a ayırdığı bilet sayısı açıklandığı andan itibaren bir bilet krizi yaşanmaya başladı. Beşiktaş’a 1200 bilet ayrılınca Beşiktaş kulübü maç bileti satmayacaklarını ilan etti. Zira Beşiktaş kulübünün bilet konusunda başta BJK Travel olmak üzere pek çok yere bilet taahhütü var.
Bu durum taraftar derneklerince acımasızca eleştirildi. Oysa BJK Travel vasıtasıyla yapılan seyahatlerin tüm geliri BJK Kulübüne kalmaktadır. Bir kulübün bundan doğal bir uygulaması olabilir mi? Buna rağmen bazı Avrupa’lı taraftar gurupları biletleri olmamasına rağmen Bruge’e gelip, stadyuma girmeye çalıştılar. Avrupalıların bu konudaki katı tavrını en iyi bilmesi gerekenler Avrupa’da yaşayan kardeşlerimizdir. Ama onlar tam tersini yaparak stadyuma girmeye çalışınca polisin sert müdahalesi başladı. Gezi olaylarındaki gibi Belçika polisi de Tomalarla, biber gazıyla olaya müdahale etti. Hiç istenmeyen olaylar yaşandı, yaralananlar oldu.
Belçika polisi biletli taraftarlara da çok eziyet etti. Stadyuma gireceğimiz kapı numaraları belli olmasına rağmen bir kapıdan diğerine yollayıp sinirlerin gerilmesine neden oldular. Stadyumun hemen yanında yaklaşık bir buçuk saat bekletildik. Giriş yapacağımız kapıya karar verildikten sonra da onar kişilik guruplara ayrılarak önce üzerimiz arayıp, sonra stadyuma aldılar. Stadyuma girdikten sonra Bruge tribünlerinin dörtte üçünün boş olduğunu görmek iyice moralleri bozdu. Beşiktaş’a az bilet verilmesinin nedeninin maç biletlerinin tükenmiş olmasından kaynaklanmadığını, Bruge kulübünün tribün üstünlüğünü kaybetmemek için böyle bir uygulamaya gittiğini anladık.
Bu çektiğimiz çileye inşallah değer diyerek tribündeki yerimizi aldığımızda maç başladı. Biliç’in kadro tercihi şöyleydi; Kalede Cenk, sağ bekte Serdar, sol bekte Opare, defansın ortasında Ersan-Necip ikilisi, orta sahada Veli, Oğuzhan, Tolgay, sağ açıkta Gökhan, sol açıkta Olcay ve ileri uçta Demba Ba vardı. Sakat olan Atiba ile Sosa yedek kadroda yoktular. Buna karşın yedekler arasında bulunan Franco’nun neden sahada olmadığını bir türlü anlayamadık.
Maça Beşiktaş başladı. İlk dakikalarda her iki takım da çok temkinliydi. İlk on dakika orta saha mücadelesi şeklinde geçti. Ancak 12.dakikada korner atışından gelen ve sayılmayan gol, Bruge’ün Beşiktaş’ı iyi analiz ettiğinin ve duran toplardan gol arayacağının göstergesiydi. Duran toplarda başarılı işler yapıyor olmalılar ki, her faul ve korner atışı öncesi Bruge seyircisi coşkulu bir şekilde takımını destekliyordu. Bruge’ün bu özelliğinin fark edememiş olan Beşiktaşlı futbolcular ise ceza sahası çevresinde bolca faul yapıp, kornere yolladığı toplarla rakibe şans tanıdılar.
İlk yarıda her iki takım da çok etkisizdi. Bruge Beşiktaş’ın üstüne gelmeye korkuyor ve duran top organizasyonu arıyordu. Buna karşın Beşiktaş ise anlaşılmaz bir durgunluk içindeydi. Üst üste üç pas yapmaktan aciz, durarak oynayan bir Beşiktaş vardı sahada. İlk yarıda her iki takım da gol atamayınca golsüz beraberlikle soyunma odalarına gittiler.
Beşiktaş ikinci yarıya fırtına gibi başladı ve 46.dakikada Gökhan ile golü buldu. Oğuzhan-Gökhan paslaşması ile başlayan atakta, Gökhan ceza sahası içine girdi ve kaleye paralel olarak topu sürdü. Dört rakip futbolcu arasından geçip kaleye şutunu çekti ve Beşiktaş’ı 1-0 öne geçiren golü attı. Bu golden sonra Bruge takımı 62.dakikada attıkları beraberlik golüne kadar dağılmış durumdaydılar. Beşiktaş bu dakikalarda Demba Ba ile gole çok yaklaştı. Elli dokuzuncu dakikada ceza sahasına giren Demba Ba kaleye şutunu çekti. Top rakipten geri döndü. Gökhan Töre topu tekrar Demba Ba’nın önüne yuvarladı. Demba Ba hemen sol yanında daha müsait durumda olan Tolgay ve Olcay’a pas vermeyip, aşırtma bir vuruş deneyince Beşiktaş mutlak bir golden oldu.
Beşiktaş ikinci golü atabilse Bruge takımı derhal beyaz bayrağı çekip, teslim olacaktı. Oysa Beşiktaşlı futbolcular ikinci yarının başında attıkları golün getirdiği özgüvenle rakibi hafife alarak oynamaya başladılar. Bu aşırı özgüven bir anda hüsrana dönüştü. İkinci yarıda oyuna giren Gedoz ve Oulare Beşiktaş orta sahasını rahat geçip, ceza sahası etrafında pozisyon aramaya başladılar. Bu iki oyuncunun baskısı Bruge’ün golünü getirdi. Altmış ikinci dakikada Beşiktaş defansının panik halinde uzaklaştırmaya çalıştığı top Gedoz’un önünde kaldı. Gedoz topu sürerek kaleyi karşısına aldı ve şutunu çekti. Kaleye giden topa, Ersan’ın markajı altında bulunan Sutter rahat bir şekilde ayağını koyunca top Cenk’in şaşırtarak sağından ağlara gitti ve Bruge beraberliği sağladı.
Bu golden sonra bir Beşiktaş klasiği yaşamaya başladık. Zaten düşük tempoda oynayan takım iyice panikleyerek kendi yarı sahasına gömüldü. Beraberlik golünden sonra kendine güveni gelen Bruge takımı daha fazla risk alarak Beşiktaş’ın üstüne gelmeye başladı. Beşiktaşlı futbolcular bu dakikalardan sonra bolca faul ve korner yaparak rakibin ekmeğine yağ sürdüler. Nitekim 78.dakikada Serdar rakip oyuncu Gedoz’u ceza sahası içinde düşürünce hakem tereddütsüz penaltı noktasını gösterdi. Bu penaltı atışını gole çeviren Bruge 2-1 öne geçti. Golden sonra baskısını artıran Bruge takımı net pozisyonları gole çeviremeyince Beşiktaş sahadan 2-1 mağlup ayrıldı.
Beşiktaş’lı futbolcuların bazılarının uzun zamandır tribünlere oynadığının hepimiz farkındayız. Bu futbolcuları eleştirmeyi ve ayıplarını yüzlerine vurma işini sezon sonuna bırakıyorum. Umarım bu laubaliliklerini İstanbul’da telafi eder ve turu geçerler. Demba Ba, Sosa gibi yabancılar ise bu turları geçirsinler diye alındılar. Türkiye ligi bu yabancı oyuncular olmadan da bu seviyede gidebilirdi.
MAÇIN AYRINTILARI
Stat: Jan Breydel
Hakemler: Craig Thomson, Francis Connor, David McGeachie, Stuart Stevenson(4. Hakem)
Beşiktaş: Cenk G., Serdar, Necip, Ersan, Opare, Veli, Tolgay, Gökhan, Oğuzhan(Dk.72 Kerim), Olcay(Dk.83 Mustafa), Demba Ba
Yedekler: Tolga, Pedro, Atınç, Motta, Kerim, Mustafa, Cenk T.
Teknik Direktör: Slaven Bilic
Club Brugge: Ryan, Duarte, De Bock, Meunier, Mechele, Mbombo(Dk.46 Gedoz), Fauw(Dk.61 Oulare), Vormer, Simons, Sutter(Dk.87 Dierckx), Refaelov
Yedekler: Kujovic, Silva, Reuten, Conceiçao, Oulare, Storm, Dierckx
Teknik Direktör: Michel Preudhomme
Goller: Gökhan (Dk.46), Sutter (Dk.62), Refaelov (Dk.78 Pen.)
Sarı Kartlar: Sutter (Dk.16), Tolgay (Dk.38), Necip (Dk.42), Cenk G. (Dk.69), Oulare (Dk.85)
