22.12.2010
Beşiktaş 3 : 2 Konya Torku Şekerspor
Beşiktaş’ın kupadaki ikinci maçı Gaziantep B.Belediye ile idi. Bu maçın ardından, “Beşiktaş’ın kadrosu üç cephede savaşmaya elverişli bir kadro değil. Bu kupa maçları bana da angarya geliyor. Hani yenilip elense hiç de üzülmeyeceğim türden maçlar. Beşiktaş’ın bir an önce Süper Lig’e ve Avrupa Kupası maçlarına konsantre olması lazım” diye hayıflanmıştım. Ancak, Beşiktaş’ın ligde kaybettiği basit ve kolay puanlar neticesinde şampiyonluğu zora sokması işin rengini değiştirdi. Bu kayıplardan sonra kupa birden önem kazandı.
Gelecek sene Avrupa’ya çıkabilmenin en kestirme ve en emin yolu kupayı kazanmak. Ama Beşiktaş her nedense kupa maçlarını yeterince ciddiye almıyor. İkinci lig takımları önünde bile zorlanıyor. Bunun temel nedeni ise rakibi hafife almaları. Oysa rakipler haklı olarak Beşiktaş’ı hafife almıyorlar. Tam tersine, elindeki avucundaki her şeyi sahaya koyuyorlar. Bir ikinci lig takımı için en büyük onur, Beşiktaş, Galatasaray, Fenerbahçe gibi takımları yenmektir. Hele ki karşılarında Guti ve Quaresma gibi yıldızlar oynuyorsa bu futbolcuların hırslanıp, en iyi performanslarını göstermeleri son derece doğaldır. Bu yıldızlara karşı oynamış olmak, onların torunlarına anlatacağı çok önemli birer anıdır.
Beşiktaş oyuna ilginç bir kadro ile başladı. Defansta İbrahim Üzülmez , Ersan Gülüm, Furkan Şeker ve Erhan Güven dörtlüsü ile başladı. Furkan Şeker’i ilk kez izledim. A2 takımında oynayan Furkan, ortaya koyduğu oyunla, gelecek vaad eden bir oyuncu olduğunu gösterdi. İyi ki Schuster ona şans vermiş. Ancak, Schuster’in Erhan Güven’e neden ısrarla şans verdiğini anlayabilmiş değilim. Bu çocuk Beşiktaş’ta forma giymeyi hak etmiyor. Hem yetenekleri sınırlı hem de kendine güveni yok. Rakibe öyle pozisyonlar veriyor ki tüm defans onun hatalarını örtmeye yoğunlaşıyor.
Orta sahada ise Guti, Aurelio, Tabata ve Quaresma oynarken ileri de Nobre ve Ali Kuçik görev yapıyordu. Ernst’in önemini yokluğunda bir kez daha hissettik. Orta sahada Ernst gibi baskı yapan bir oyuncu olmayınca rakip forvet oyuncuları sıkça Beşiktaş kalesinde tehlike yarattılar. Konyalı futbolcular biraz becerikli olsalar, daha ilk yarıda en az üç gol atabilirlerdi. Bu arada Cenk’in de hakkını yemeyelim; doksan dakika boyunca yaptığı kurtarışlarla bu galibiyette en büyük paya sahip oldu. Ancak, Şekersporlu oyuncu Yusuf attığı ikinci golde hatalıydı. Kalede durması gereken yerde değildi. Çok fazla ileri çıkmıştı. Cenk’in başka maçlarda da benzer hataları var. Bu konuda kendini geliştirmesi gerekir.
Beşiktaş’ın ilk golü maçın 10. dakikasında Aurelio’dan geldi. Aurelio’nun kafa şutu direğe çarpıp yere düştü. Sekersporlu oyuncular topu uzaklaştırdılar ama hakem topun çizgiyi geçtiğini tespit ederek golü verdi. İkinci gol ise Quaresma-Guti işbirliği ile geldi. Oyun içinde devamlı kanat değiştiren Quaresma, ilk yarının son dakikasında sol kanattan bindirdi ve sıfıra indi. Ceza sahası dışındaki Guti’ye pasını çıkardı. Guti de topa gelişine vurarak Beşiktaş’ın ikinci golünü attı.
Üçüncü golün başlangıcı mükemmeldi. Quaresma’nın sağ ayağının çapraz vuruşu ile başlayan atakta Aurelio tek pasla topu Fink’in önüne düşürdü ve Fink’e sadece topu ağlara yollamak kaldı. Quaresma’nın bu vuruş tekniğini daha önce pek çok futbolcudan izlemiştim. Çok zor olan bu vuruş tekniği ile ilk kez orta yapıldığını gördüm. Quaresma ve Guti’nin sahada yürümeleri bile futbol kalitesini artırıyor. Ancak, bu üçüncü golden sonra tüm futbolcular yürümeye başlayınca Şekerspor’un golleri gelmeye başladı. Son sekiz dakikada Şekerspor beraberliği sağlayıp, galibiyete bile gidebilirdi. Neticede bu üç puan kupada umutları artırdı. Beşiktaş, Trabzonspor’u da yenerse bir üst tura çıkmayı garantiler.
Beşiktaş:3 Konya Torku Şekerspor:2
22.12.2010
Stat: Mardan Antalyaspor Stadı
Hakemler: Hakan Özkan, Aleks Taşçıoğlu, Orkun Aktaş, Çağatay Şahan (4. Hakem)
Beşiktaş: Cenk Gönen, Erhan Güven, İbrahim Üzülmez (Dk. 46 İsmail Köybaşı), Ersan Gülüm, Furkan Şeker, Mehmet Aurelio, Tabata (Dk. 46 Fink), Guti Hernandez, Ali Kuçik, Mert Nobre (Dk. 83 Rıdvan Şimşek), Quaresma
Yedekler: Umut Kaya, İsmail Köybaşı, Fink, Hilbert, Rıdvan Şimşek, Atınç Nukan
Teknik Direktör: Bernd Schuster
K. Torku Şekerspor: Melih, Mehmet Balaban, Süleyman, Hasan Fidan, Murat Dilek, Cafercan, Onur Akbay, Muhammet Reis, Anıl (Dk. 46 Kadir Demirel), Yusuf (Dk. 88 Samed), Ahmet Önay (Dk. 61 Ömer Ali Şahiner)
Yedekler: Ahmet Sabri, Kadir Demirel, Ömer Ali Şahiner, Samed, Turgay, İshak, Oğuz
Teknik Direktör: Mehmet Altıparmak
Sarı Kartlar: Kadir Demirel (Dk. 65)
Goller: 10. dakikada Tabata’nın soldan yaptığı ortaya Aurelio kafayla vurdu üst direğe çarpan topu Konya Torku Şekerspor defansı son anda dışarı çıkarttı ancak hakem golü verdi (1-0).
45. dakikada Guti’nin golüyle siyah-beyazlılarımız 2-0 öne geçti. Sol taraftan aldığı topla hızla ceza sahasına giren Quaresma, dışarıda bekleyen Guti’ye çıkarttı. İspanyol yıldız gelişine sert vurdu ve durum 2-0 oldu.
60. dakikada durum 3-0 oldu. Quaresma’nın harika pasıyla içeride topla buluşan Aurelio, kaleciyle karşı karşıya kalmasına rağmen daha müsait pozisyondaki Fink’e bıraktı. Alman oyuncumuza sadece dokunmak kaldı (3-0).
75. dakikada soldan gelen ortaya Hasan vurdu ve skor 3-1 oldu.
82. dakikada Yusuf’un golüyle durum 3-2 oldu. Yaklaşık 30 metreden çok sert vuran genç oyuncunun şutu filelerle buluştu.