Tanrım, bana göre her ölüm erken ölümdür. Sen buna katılmaya bilirsin, bu senin bileceğin bir iş. Sen belirliyorsun bu dünyadaki misafirliğimizi. Ama 21. yüzyılda insan ömürünü uzatan sen değil misin? İnsanoğlunu bu dünyada daha fazla misafir eden sen değil misin? Artık kırk yaş için ömrün ilkbaharı denilebilir. Sence de öyle değil mi? Murat da henüz 40 yaşında idi. Biraz acele etmedin mi Tanrım?
Sana Yunus Emre’nin dizeleri ile sitem ediyorum;
“Bu dünyada bir nesneye / yanar içim göynür özüm
Yiğit iken ölenlere / gök ekini biçmiş gibi “
Neden Tanrım, neden? Neden sırayla bu dünyaya yolladıklarını yine sırayla yanına almıyorsun? Analara, babalara evlat acısı yaşatman reva mıdır? İnsanoğlu için evlat acısından daha büyük bir acı olmayacağını bilmez misin? Hadi ana-babaya acımazsın, Murat’a verdiğin iki sübyanın babasız büyüyecek olmasının senin adaletin ile ilgisi var mıdır? Bu dünyada kim onlara Murat gibi sarılabilir? Kim onları Murat gibi kollayıp, koruyabilir? Bu sırasız ölümler acaba senin sisteminin de mükemmel olmadığını mı gösteriyor? Oysa biz hep seni kusursuz ve mükemmel bilirdik. Olmadı koca Tanrım, olmadı !
Hep derler ki, sevdiğin kullarını bir an önce yanına alır mışsın. Neden Tanrım, neden? Senin beklemeye tahammülün yok mudur? Nedir bu acelenin nedeni? Sevdiğin kullarına sevenleri ile daha fazla birlikte olma imkanı sağlayarak sevgini göstersen daha iyi olmaz mı? Bu dünyada kimse tarafından sevilmeyen, herkese hatta sana karşı bile sevgisi olmayan kullarına gösterdiğin toleransı neden herkes tarafından sevilen, iyi kullarına göster miyorsun? Sevilen insanları sevenlerinden neden bu kadar erken ayırıyorsun? Yoksa sende de mi kıskançlık var koca Tanrım?
Daha bir kaç ay önce Murat’a bir oğul verdin. Her baba gibi Murat da oğlunun uzun ömürlü olmasını istedi. Uzun ömürlü olsun, dünyaya kök salsın diye adını Çınar koydu. Şart mıydı Çınar’a ömür biçerken Murat’tan alıp, ona vermen? Bu kadar mı eli sıkısın sen? Dağıttığın ömür stokların mı tükendi de babadan alıp oğula veriyorsun? Olmadı Tanrım, olmadı !
Bu dünyaya şansız yolladıklarını ömür boyu şansız yaşatman şart mıdır koca Tanrım? Murat’ın eşi de bu dünyaya şansız gelenlerden. Kızcağıza neler yaşattığını bir sen bir de o biliyor. Tam iyi bir insanla evlendi, mutlu bir yaşam sürüyor derken onun mutluluğunu elinden alman senin adeletine yakışıyor mu? Olmadı Tanrım, bu da olmadı !
Peki ya Murat’ın yetimleri? Onları da ömür boyu şansızlıklarla şavaşmak zorunda mı bırakacaksın? Onların ellerinden tutacak mısın? Onları kollayıp, koruyacak mısın? Bu konuda bize Tanrı sözü veriyor musun? Babasız büyümelerine sen sebep oldun, onlara borcun var. Sakın bunu unutma Tanrım! Bari onlara güzel bir yaşam nasip et ki sana olan güvenimizi tamamen yitirmeyelim koca Tanrım!