https://onedio.com/haber/hayri-cem-yazio-spor-sahalarinda-vahset-968039
26/02/2021
Spor sahalarındaki şiddet olaylarını sadece sahada yaşanan olaylarla açıklamak yeterli olmaz. Elbette rakip takım futbolcularının tahrikleri, hakemlerin yanlı davranışları, kulüplerinin yetkililerinin maç öncesi ve sonrası yaptığı tahrik edici açıklamalar şiddet olaylarına neden olmaktadır. Ama bu nedenlerin dışında, ülkeler arasındaki düşmanlıkların ya da değişik şehirlerarasında yaşanan gerilimin seyircilere yansımasının yarattığı acı örnekler de mevcuttur. Bu nedenlerin dışında bazen dini inançların, bazen siyesi inançların da yaralayıcı hatta öldürücü sonuçlara varan şiddet olaylarına şahit olunmuştur.
Bazen de spor sahalarında meydan gelen teknik arızaların, tedbirsizliklerin de şiddet olaylarına neden olduğu gözlemlenmiştir. Bugüne kadar yaşanan deneyimlerden, spordaki şiddet olaylarını aşağıdaki şekilde tasnif edilebiliriz:
- Öfkeye bağlı şiddet olayları,
- Teknik hatalara bağlı kazalar sonucu yaşanan şiddet olayları,
- Tedbirsizliğe bağlı kazalar sonucu yaşanan şiddet olayları,
- Tedbirsizliğe bağlı panik sonucunda oluşan şiddet olayları.
Tarihte öfkeye bağlı olarak yaşanmış şiddet olaylarından bazı önemli olanları aşağıda liste olarak sunulmaktadır.
Yukarıda sıralanan teknik hatalar ve tedbirsizliğe bağlı kazalar sonucu yaşanmış şiddet olaylarını ise bir sonraki hafta listeleyeceğim.
Şimdi Öfkeye bağlı şiddet olaylarından seçtiğim acı örnekleri hatırlayalım:
- 1949, İstanbul; Veli Efendi Hipodromu’nun yarışlardan sonra yakılması, talan edilmesi.
- Lima (Peru); 24 Mayıs 1964 günü Tokyo Olimpiyatları eleme grubu karşılaşması olan Peru-Arjantin maçı esnasında, hakem ev sahibi takımın golünü iptal edince tribünlerde olaylar çıkmış, bu olaylar sonucunda 32 kişi ölmüş, 600 kişi yaralanmıştır.
- 1966, Kahire (Mısır); Zamalek – National takımları arasında oynanan maçta taraftarlar arasında çıkan kavga sonucu, 300 yaralı
- Kayseri (Türkiye); 17 Eylül 1967 günü 2. Lig Kayserispor – Sivasspor arasında Kayseri Şehir Stadı’ndaki karşılaşmada çıkan olaylarda 40 kişi ezilerek ölmüş, 600 kişi yaralanmıştır.
- Nijerya İç Savaşı, diğer adıyla Biafra Savaşı, 6 Temmuz 1967-13 Ocak 1970 tarihleri arasında süren savaş. Nijerya’nın güneydoğu illerinin Biafra Cumhuriyeti adı altında ülkede ayrılmak istemesi sebebiyle çıkmıştır.Savaşan taraflar bu savaşa, o sırada ülkeyi ziyaret eden Pele’nin bir maçta sahaya çıkmasına olanak tanımak için, bir gün ara vermişlerdi.
- 1960’lı yıllarda Honduras’a yaklaşık 300,000 Salvador’lu göçmen yerleşmişti. Bu göçmenlerle yaşanan sorunlar gittikçe büyürken bu ülkeler 1970 Dünya Kupası elemelerinde karşı karşıya gelmiştir. İlk maçı Honduras, ikinci maçı da El Salvador kazanınca bu iki ülke arasında Mexico’da üçüncü maç oynanmasına karar verilmiştir. Bu maçı El Salvador uzatmalarda 3-2 kazanmıştır.
Maçtan sonra bu iki ülke arasındaki ilişkiler tamamen kopmuş ve savaş çıkmıştır; 100 saat süren savaş, dünya literatürüne ‘Futbol savaşı’ olarak geçmiştir. Bilançosu 2,100 ölü ve 10 binden fazla yaralı olan bu savaş, araya giren Amerikan Devletleri Örgütü’nün müdahalesiyle son bulmuştur.
- 1942 yılında Kiev’i işgal eden Almanlar, Dinamo’yla bir maç yapmak istemişlerdi. Seyircilerin hepsi, elleri makineli tüfekli alman askerleriydi ve Ukraynalılar öne geçince askerler oyuncuların bacaklarına ateş etmeye başladılar. Birkaç oyuncu yere yıkılsa da, Dinamo maça devam etti ve kazandı. Maçın bitiş düdüğüyle birlikte bütün takım oracıkta kurşuna dizildi. Kısaca söylemek gerekirse, Zafere Kaçış filminin mutsuz sonla biten bir örneği de burada yaşanmıştı.
- “Franco özerkliğimizi yok etti, dilimizi yasakladı ve Real Madrid taraftarıydı.” Söylentilere göre ‘El Caudillo’ Real’in kadrosunu ezbere bilirmiş. Onun döneminde Real maç yapmak için Barselona’ya gelince, Nou Camp Stadı’nın tribünleri, yasaklanmış olan Katalonya bayraklarıyla dolarmış. Barça taraftarları bu maçlardan sonra evlerine dönerken, en az oyuncular kadar yorgun olurlarmış. Flaquer, “Sokaklarda yürürken ‘Katil Franco!’ diye bağıramazdınız”, dedi, “bu yüzden, insanlar onun yerine Real Madrid’li futbolculara bağırırlardı. Bu, psikolojik bir olay, eğer babanıza bağıramazsanız başkasına bağırırsınız”. Katalonya, varlığını sadece NouCamp’da sürdürüyordu ve Franco’nun el sürmeye cesaret edemediği tek Katalan sembolü de Barça’ydı.
- Arjantin, 1978 Dünya Kupasında ikinci turda Peru’yla karşılaşacaktı ve finale çıkabilmek için Peru’yu en az 4-0 yenmek zorundaydı. Bu iş çok zor görünüyordu, çünkü Peru oldukça iyi bir takım kurmuştu. Ama Arjantin, Dünya Kupası’nı kazanmak zorundaydı ve Peru’nun darbeci generalleri de para sıkıntısı çekiyorlardı. Bu yüzden dost bir cuntaya yardım etmeye karar verdiler. Arjantin, Peru’ya acilen 35.000 ton bedava tahıl ve büyük olasılıkla bir miktar silah verdi. Bu arada Arjantin Merkez Bankası da, dondurulmuş olan 50 milyon dolarlık krediyi, Peru’ya ödenmek üzere serbest bıraktı. Arjantin çalıştırıcısı Cesar Luis Menotti, maçtan önce yaptığı konuşmaya, kalecisiyle yedek oyuncularını almadı. Sonuçta Arjantin Peru’yu, finale çıkmasını mümkün kılacak bir sonuçla, 6-0 yendi. Bu, belki de şimdiye kadar rüşvetle kazanılan ilk Dünya Kupası’ydı.
Zafer, tüm halkı sokaklara döküp insanların ‘Argentina, Argentina!’ diye bağırmalarını sağlamaktadır. Generallerin tek politikası, kendilerini elde edilen zaferlerle bağdaştırmaktı. Programladıkları en büyük zafer, Dünya Kupası’na ev sahipliği yapıp bu kupayı kazanmak ve Falkland Adaları’nı işgal etmekti.
Falkland Savaşı’nı bitiren de, bir anlamda futbol olmuştu. Söylentilere göre, askeri rejimin Mayıs 1982’de Britanya’ya teslim olmasının asıl nedeni, savaşın uzaması halinde Arjantin’in İspanya’daki 1982 Dünya Kupası’na katılma hakkını kaybedecek olmasıydı.
- 1969 Temmuzunda Honduras ile El Salvador millî takımları arasında oynanan Dünya Kupası ön eleme grup maçında çıkan olaylar, iki ülke arasında dört gün süren bir savaşa dönüşmüş ve çok sayıda insan ölmüştür.
- Pittsburg’da (1971) bir karşılaşmadan sonra zafer sarhoşluğu içindeki yüz bin seyirci, stadı yakarak caddelerde çırılçıplak dans etmeye başlamış, yüzlerce insan yaralanmış ve tutuklanmıştır.
- Glasgow (İskoçya); 2 Ocak 1971 günü Celtic-Glasgow maçı sonun da çıkan olaylarda, çıkış kapılarında meydana gelen sıkışma 66 kişinin ölümüne neden olmuştur.
- Cali (Kolombiya); Pascal Guerrero Stadı’nda 17 Kasım 1982 günü Cali-Amerika maçı sonunda çıkan olaylarda 24 kişi ölmüş ve 197 kişi yaralanmıştır.
- 1985 Brüksel (Belçika); Heysel Stadı’nda yapılan Avrupa Şampiyonası kupa finali sırasında, İngiltere’nin Liverpool, İtalya’nın Juventus takımları arasında oynanan karşılaşmada, İngiliz holiganların çıkarmış olduğu kavga sonucu boşluğa düşen ya da birbirlerini ezen insanların can verişlerini canlı olarak yayımlayan televizyon, bir yandan da maçı vermeyi ihmal etmemiştir. Bu olay 39 İtalyan seyircinin ölümüne, 400’den fazla taraftarın yaralanmasına neden olmuştur.
- 1986 Nisanında (İspanya) oynanan Atletico Bilbao-Barselona maçı sonrasında çıkan olaylarda 15’i ağır, 55 kişi yaralanmış, İsviçre’de oynanan İsviçre-B. Almanya dostluk maçından sonra çıkan olaylarda 5 kişi yaralanmıştır.
- 1986 Haziranında, Meksika’da yapılan Dünya Kupası turnuvasında, Meksika millî takımının Belçika’yı 2- 1 yenmesinden sonra Meksikalı seyircilerin Meksiko City şehrinde çıkardıkları olaylarda 187 kişi yaralanmıştır.
- 1986 Haziranında, Meksika’da yapılan Dünya Kupası turnuvasında, Meksika millî takımının Bulgaristan’ı 2-0 yenmesinden sonra çıkan olaylarda 13 kişi ölmüş, 200 kişi yaralanmıştır. Ölen 13 kişilerden ikisi, kutlamalara katılmak istememeleri nedeniyle kurşunlanarak öldürülmüştür.
- 1986 Haziran’ında Meksika’da yapılan Dünya Kupası turnuvasında, İngiliz taraftarlar, galibiyeti kutlayan Arjantinlilere saldırdılar. Maçlarda olay çıkartmaları ile tanınan İngilizlerin “Falkland Arjantin” yazılı tişörtler giyen Arjantinli taraftarlara taş ve şişelerle saldırması sonucu 10 kişi yaralanmıştır
- 1986 Eylülünde, İskoçya Glasgow Ranger futbol takımının bulunduğu bir otobüsün, rakip takım Dundie United taraftarları tarafından taşa tutulması sonucunda bir kişi ölmüştür. Yine İngiltere’de Briten ve Nottingham Forest takımları arasındaki maçtan sonra çıkan olaylarda da bir kişi ağır yaralanmıştır.
- 1987 Mart, Hollanda birinci futbol liginde Ajax ve Den Haag takımları arasında oynanan karşılaşma sırasında, iki takım taraftarları birbirine girmiş ve 50 seyirci yaralanmıştır
- 1987 yılında Peru-Arjantin maçı esnasında, hakem ev sahibi takımın golünü iptal edince tribünlerde olaylar çıkmış, bu olaylar sonucunda 32 kişi ölmüş, 600 kişi yaralanmıştır.
- 1989 Ocak, Çin; İki Çinli atlet, start tabancasıyla 6 kişiyi öldürmüştür. Çin’in Bejing bölgesinde meydana gelen olayda 110 m engelli koşucusu Shang Weidong ile dekatloncu Li Rihichvan yaptıkları antrenman sonrası 3 kişi ile tartışmış, tartışmanın büyümesi sonucu ellerindeki start tabancasıyla 3 kişiyi öldürmüşler, daha sonra 4 kişiyi rehin alan atletler 200 yen istemişler, parayı alamayınca rehinelerden 3’ünü öldürmüşlerdir.
- 1989 Mayıs, Yunanistan; Olimpiyakos ve AEK takımları arasında oynanan 1. lig futbol karşılaşmasından sonra çıkan olaylarda, biri ağır 50 kişi yaralanmıştır
- 1989 Ağustos, İskoçya; Katolik futbolcu Johnson’un Protestanların takımı Glasgow Rangers’a transfer olması İskoçya’yı birbirine kattı. Bu olay, İskoçya’da mezhep çatışmasının en belirgin örneği olarak ortaya çıkmıştır. Johnson’un babası, kimliği bilinmeyen 3 kişi tarafından feci şekilde dövülmüş, diğer taraftan 7 yaşındaki kardeşine de bisiklet ile bilerek çarpmışlardır. Olaylar sonrasında futbolcunun evi korunmaya alınmıştır.
- 1990 Temmuzunda, İngiltere’nin yarı finalde Batı Almanya’ya penaltı vuruşları sonucunda elenmesinden sonra çıkan olaylarda 3 kişi ölmüş, yüzlerce kişi de yaralanmıştır
- 1991 Ocak, Güney Afrika; Orkney’de Kaizer Chiefs ile Orlando Pirates takımları arasında oynanan karşılaşma sonrası çıkan olaylarda 34 kişi ölmüş, hakemin yanlış kararları sonucunda çileden çıkan taftarlar birbirlerine girerek kavgaya tutuşmuş, sokak aralarında da devam eden çatışmalar sonucu 50 kişi de yaralanmıştır
- 1992 Ocağında, Bangladeş’te bir futbol maçından sonra çıkan olaylarda 50 kişi yaralandı. Bangladeş’in Chittagong kentinde, şehrin iki ünlü takımı Abehani Club ile Mohammeden Blues takımları arasında oynanan ve 0-0 sonuçlanan karşılaşma sonrası, iki takımın, sayıları binİ bulan taraftarları taş ve sopalarla birbirine girdiler. Kavga sırasında fanatikler birçok arabaya da hasar vermiş, polis göz yaşartıcı bomba ve cop kullanarak olayları önleyebilmiştir
- 1993 Nisanında, Almanya’nın Hamburg kentinde yapılan uluslararası Citizen Bayanlar Tenis Turnuvası’nda bir numaralı seri başı Monica Seles bıçaklı saldırıya uğramış ve yaralanmıştır. Yugoslav tenisçinin İsviçreli Moleeva ile yaptığı karşılaşmanın ikinci setinde, sayı arasında dinlenen Seles’e, tribünden atlayan bir erkek seyirci bıçakla saldırmıştır.
- 1993 Ekiminde, Kocaelispor’un Ankaragücü ile yapacağı maçı izlemek için stada giden Selçuk Soner, yer kavgası sonucu silâhla öldürüldü. Soner’i tek kurşunla öldüren Yaşar Alp, olay sonrası, on sekiz fanatik Kocaelili taraftarla birlikte kayıplara karışmıştır.
- 1994 Temmuz, Kolombiya; Dünya Kupası’na ilk turda veda eden Kolombiya millî takımının defans oyuncusu Andres Eskober, ülkesinde fanatik taraftarlar tarafından silahlı saldırı sonucu öldürüldü. ABD’de kendi kalesine gol atan ve tehditler nedeniyle İsviçre karşılaşmasına çıkmayan Eskobar’ın 12 kurşun yarası aldığı tespit edildi.
- 1995 Nisanında, Yunanistan’da Panatinaikos ile Olympiakos arasında oynanan basketbol final serisi maçından sonra bıçaklanan 25 yaşındaki Panatinaikoslu taraftar Giargios Karnezis hayatını kaybetmiştir.
- 5 Mayıs 1996’da, Trabzon’da oynanan Trabzonspor-Fenerbahçe karşılaşmasında, Trabzonspor’un yenilmesi sonucu Mehmet Dalaman (27) ve Hüsnü Civelek (12) intihar ederek hayatlarına son vermişlerdir.
Gördüğünüz üzere spor sahalarında öfkeye dayanan şiddet olayları düşündüğümüzden çok daha acı olaylara neden olmuş.
Haftaya, teknik hatalar ve tedbirsizliğe bağlı kazalar sonucu yaşanmış şiddet olaylarını hatırlayacağız.