Fırat Aydınus: Görev Tamam ! FB 1-Beşiktaş 0
Beşiktaş, Brugge bozgunundan sonra hem moral kazanmak hem de Lig liderliğini sürdürmek için çok önemli bir maça çıkıyordu. Bu maç Türkiye’ye geldiğinden beri derbi maçı kazanmamış Biliç için de önemli bir fırsattı; hem bu şansızlığı kıracak hem de teknik direktörlük kariyerindeki ilk şampiyonluğa bir adım daha yaklaşacaktı. Her iki takım da eksikler ve sakatlar vardı. Denk güçlerin bu mücadelesinde galibiyeti getirecek faktör hocaların taktik hamlelerinde gizliydi.
Biliç sakatlığı olmayan futbolcular arasından seçtiği kadroda; Kalede Tolga, sağ bekte Serdar, sol bekte Motta, defansın ortasında Ersan-Necip ikilisi, orta sahada Atiba, Veli, Sosa, sol açıkta Tolgay, sağ açıkta Gökhan ve ileri uçta Demba Ba vardı. Biliç’in bu kadro tercihini onaylamak mümkün değil. Stoperde oynadığı son maçlarda hata üstüne hata yapan Necip’i ısrarla bu mevkiye koymak hataydı. Franco’yu dinlendiriyorsan elinde Atınç var. Tecrübesiz de olsa o mevkiin adamı. Hata yapma olasılığı Necip’e göre daha düşük. Buna karşın, uzun zamandan beri oynadığı maçlarda hiçbir varlık gösteremeyen Olcay’ı kulübede oturtması ise olumluydu.
Maça Beşiktaş başladı. Oyunun ilk dakikalardaki gidişatından anlaşıldı ki, Biliç önce rakibini durmak sonra da gol bulmak üzerine taktiğini kurmuştu. Güçlü rakipler karşısında orta sahada baskı yapmazsan çok fazla top kaybedersin. Bu top kayıpları da kalende tehlikeli pozisyonlar yaratır. Nitekim, ilk yarıda Beşiktaş’ın orta sahada yaptığı top kayıpları kalesine tehlike olarak geri döndü. İlk tehlikeli pozisyon 19.dakikada Emenike ile yaşandı. Son adam durumunda olan Necip, kendisine verilen geri pası uzaklaştırmak yerine kontrol etmeye çalışınca Emenike topu kaptı ve Tolga ile karşı karşıya kaldı. Bu mutlak gol pozisyondan yararlanamayan Emenike Beşiktaş’a derin bir nefes aldırdı. Necip aynı hatayı Brugge karşısında üçüncü gol öncesinde de yapmıştı.
Daha sonra Fenerbahçe, Kuyt ve Mehmet Topal ile gole yaklaştılar ama son vuruşlarda beceriksizlerdi. Fenerbahçe seyircisi bu dakikalarda takımlarını desteklemek yerine Emenike ile uğraşmaktaydı. Nitekim Emenike bu protestolara daha fazla dayanamadı ve 31.dakikada formasını çıkartarak oyun alanını terk etti. Şimdi burada biraz durmak lazım; Hakem Fırat Aydınus’un neden ve hangi amaçla bu maça atandığı gün gibi ortaya çıktı. Emenike’nin bu olayı yaklaşık 4 dakikadan fazla bir süre yaşandı. Ama Fırat Aydınus bu olayları hiç görmemiş gibi davrandı.
Gol sevincinden sonra bile forma çıkartmanın cezası sarı karttır. Bu kuralı artık beş yaşındaki çocuk bile öğrendi. Peki bir oyuncunun hakemden izinsiz sahaya girmesi ya da sahayı terk etmesinin cezası nedir? Onu da TFF tarafından yayınlanan “Futbol Oyun Kuralları” adlı kitaptan da okuyalım: “FIFA Futbol Oyun Kuralları” adlı yayının 38.sayfası, Kural 12- Fauller ve Fena hareketler maddesinin “İhtar Verilecek Haller” başlığında der ki;
“• Hakemin izni olmaksızın oyuna ilk kez girer veya tekrar girerse…
• Hakemin izni olmaksızın oyunu kasıtlı olarak terk ederse
Hakem ihtar eder ve sarı kart gösterir.”
Peki, Emenike oyundan çıkarken ve girerken Fırat’tan izin aldı mı?
Hayır!
Fırat’ın bu durumda yapması gereken neydi?
Önce formasını çıkarttığı için Emenike’ye bir sarı kart gösterecek, sonra da sahayı izinsiz terk edip, geri döndüğü için ikinci sarı karttan ihraç edecekti. Ama nerede onda o yürek!
Bu arada FB’nin kabadayılarından Alves ve Emre Biliç’in üzerine yürüyorlar, Emre defalarca fuck off ve o.çocuğu diye küfrediyor ama Fırat bey ortalıkta yok. Çünkü maçtan sonra ben görmedim, ben duymadım diyecek. Sen duymasan da yan hakemin, dördüncü hakemin oradalar. Onlar da mı duymadılar? Nitekim maçtan sonra Fırat bey, Emenike’nin formasını çıkarttığını ve sahayı terk ettiğini görmediğini söylemiş.
Yuh olsun sana, hem de bin kere! Bak aşağıdaki resime, nasıl yan gözle kesiyorsun Emenike’yi!
Fenerbahçe’nin 32.dakikadan itibaren 9 kişi kalması gerekiyordu. Tabii futbolun kuralları bu takım için geçerliyse. TFF, Fırat Aydınus’u bu maça özellikle Beşiktaş’ın galip gelmemesi için vermişti. Zira Beşiktaş’ın Fenerbahçe ile puan farkını açması demek Lig TV gelirlerinin düşmesi anlamına gelmekteydi. Amaçları yayıncının kuruluşun rating’lerini düşürmemek için son haftalara kadar ligin zirvesindeki ‘heyecanı’ sürdürmek. Bizler de oturmuş, senaryosu TFF-Lig TV’ye ait filmi spor diye izliyoruz.
Beşiktaş, kendi seyircisinin baskısı altında bunalan ve kriz yaşayan Fenerbahçe’nin işini ilk yarı bitmeden bitirmeliydi. Ama beceremedi. Fenerbahçe o kadar dağılmıştı ki, Emenike’nin oyundan alınıp, alınmaması konusunda kendi başına karar veremeyen İsmail Kartal, saha kenarında Emre Belezoğlu ile yaptığı uzun istişare sonucunda Meireles’in yerine oyuna Sow’u almaya karar vermişti.
İlk yarı tarafların golsüz beraberliği ile sonuçlandı. İlk yarıda Beşiktaş’ta en çok aksayan oyuncu orta sahada oyun kurması beklenen Sosa idi. Sosa Bursaspor maçından beri ortalarda yok. İlk yarıdaki performansı ile Beşiktaş’ı resmen 10 kişi oynamak zorunda bıraktı. Biliç her nedense ikinci yarıya Sosa ile başladı. Beşiktaş ikinci yarıda çok daha istekli ve üstün bir oyun ortaya koydu. En az üç net gol pozisyonu yakaladı ama gole çeviremedi. Güçlü takımlar karşısında bu tür pozisyonları çok fazla bulamazsınız. Bulduğunuzda atamazsanız da kaybedersiniz. Nitekim bu maçta da öyle oldu.
Kısaca Beşiktaş’ı kaçırdığı bu gol pozisyonlarını hatırlayalım;
1) Dakika 51: Ramon Motta’nın uzun pası ile sol çaprazda topla buluşan Demba Ba ceza sahası içerisine girdikten sonra yerden pasını altıpas içerisinde bulunan Jose Sosa’ya göndermek istiyor. Ancak Sosa o kadar ağır ki, topa hamle etmek istediğinde araya giren Caner tehlikeyi uzaklaştırıyor
2) Dakika 80 : Oğuzhan’ın pasında topu önüne alan Demba Ba bir anda kaleci ile karşı karşıya kalıyor. Aşırtma vuruş yapamayınca top Volkan’a çarpıp Oğuzhan’ın önüne düşüyor. Boş kaleye topu yollayamayan Oğuzhan Beşiktaş’ı mutlak bir golden ediyor.
3) Dakika 85 : Gökhan sol kanattan topla ceza sahasına iniyor ve arka direğe koşu yapan Olcay’a çok güzel bir orta yapıyor. Bomboş durumda olan Olcay topa gelişine vurunca top üstten farklı olarak avuta gidiyor. Topu kontrol etme imkanı varken gelişine şut çekmek fantaziden başka bir şey değildir.
Maçın uzatma dakikalarında futbolun altın kuralı olan “Atamayana atarlar” kuralı işledi ve 90+1 de Musa Sow takımını öne geçiren golü attı. Bu golden önce Necip yerini terk etmiş, rakip kalede gol aramaktaydı. Orta sahadan yapılan uzun ortada Atiba ve Ersan Webo’yu durduramayınca, Webo kafayla topu Sow’un önüne düşürdü. Motta’nın ‘eşlik’ ettiği Sow ise çok rahat bir vuruşla golünü attı.
Beşiktaş ayağına gelen bu altın fırsatı değerlendiremedi. Bundan sonra rakiplerinin puan kaybetmesini bekleyecek. Oysa FB ve GS derbilerini kazansa, diğer maçlarda 5 puan kaybetme lüksü olacaktı. Şimdi önündeki maçlara ve özellikle GS ile yapacağı maça odaklanmalılar.
Bu arada Beşiktaş yönetiminin de bu hakem faciaları karşısında artık bir şeyle yapması şart. Bu kadar ‘efendi’ olduğunda insanlar seni aciz zannederler. Ayrıca teknik direktörüne alenen küfreden Emre için de hem TFF nezdinde hem de yargıda girişimlerde bulunmalılar. Bu sahte kabadayıya birileri haddini bildirmeli.
MAÇIN AYRINTILARI
Stat: FB Şükrü Saraçoğlu
Hakemler: Fırat Aydınus, Serkan Ok, Aleks Taşçıoğlu, Deniz Çoban(4. Hakem)
Beşiktaş: Tolga(Dk.45 Günay), Serdar, Necip, Ersan, Motta, Veli, Atiba, Gökhan, Tolgay(Dk.73 Olcay), Sosa(Dk.80 Oğuzhan), Demba Ba
Yedekler: Günay, Pedro, Kerim, Oğuzhan, Olcay, Mustafa, Cenk
Teknik Direktör: Slaven Bilic
Fenerbahçe: Volkan, Egemen, Alves, Mehmet Topuz, Mehmet Topal, Alper, Meireles(Dk.35 Sow), Emre, Kuyt(Dk.50 Diego), Caner, Emenike(Dk.46 Webo)
Yedekler: Mert, Bekir, Kadlec, Diego, Webo, Sow
Teknik Direktör: İsmail Kartal
Gol: Sow (Dk.90+1)
Sarı Kartlar: Veli (Dk.59), Motta (Dk.88), Diego (Dk.90+4)
