Muhteşem Bir Futbol ! Beşiktaş 3 – Trabzonspor
Trabzonspor’da Ersun Yenal ile yaşanan kan değişikliği olumlu sonuçlar vermiş ve Galatasaray’ı İstanbul’da 3-0’lık net bir skorla yenmişlerdi. Bu maçın Beşiktaş için çok zor geçeceği tahmin ediliyordu. Ama tüm tahminler yerle bir oldu. Skoru konuşmaya gerek yok; Konuşulması gerekenler, Beşiktaş’ın bitmez tükenmez enerjisi, kazanma arzusu, futbolcuların yardımlaşması, görevlerini eksiz yerine getirmeleri ve ortaya çıkan muhteşem futbol.
Maç başladığı andan son düdük çalınana kadar Beşiktaşlı futbolcular rakibe baskı yapıp, topla oynama şansı bırakmadılar. Trabzonspor’da topu ayağına alan futbolcu karşısında iki Beşiktaşlı futbolcu buldu. Tüm takımlar oyunun belirli bölümlerinde bu tempo ve hırsı ile oynayabilirler. Ancak bu süre 15-20 dakika ile sınırlı kalır. Bu süre içerisinde gol bulunamazsa oyunu rölantiye alıp, dinlenirler. Ancak Beşiktaşlı futbolcular bu tempo ve kazanma hırsını 90 dakikaya yaydılar. Bu da galibiyeti getirdi.
Beşiktaş her maçını deplasman koşullarında oynamaya alıştı artık. Keşke tüm maçlarını Olimpiyat Stadı yerine Anadolu’nun çeşitli şehirlerinde oynasa. Anadolu’nun pek çok şehrinde Beşiktaş taraftarı var. Birinci ligde takımı olmayan şehirlerde yaşayanların Beşiktaş’ı kendi şehirlerinde izleme şansları yok denecek kadar az. Bu şehirlerde yapılacak maçlar seyirciyi stadyuma çekeceği gibi müthiş bir taraftar desteği de sağlar. Konya stadyumunda bunun canlı örneğini yaşadık. Stadyumu tıka basa dolduran seyirciler maç boyunca yaptıkları tezahüratlarla Beşiktaş’a müthiş destek verdiler.
Beşiktaş sahaya; kalede Tolga, sağ bekte Serdar, sol bekte İsmail, defansın ortasında Pedro Franco-Ersan ikilisi, orta sahada Veli, Atiba, Sosa, sağ kanatta Gökhan, sol kanatta Olcay ve ileri uçta Demba Ba dizilişi ile çıktı. Geçtiğimiz hafta Cenk Gönen, kendisi de sakat olmasına rağmen, Tolga’nın sakatlığından dolayı kaleye geçmişti. Tolga iyileşince Cenk’in tedavisine başlandı. Cenk’i fedekarlığından dolayı tebrik etmek gerekiyor. Zira göğüs yırtığı ile sahaya çıkmak hiç de kolay bir iş değildir.
Beşiktaş oyuna başlar başlamaz rakibin üstüne giderek baskı yapmaya başladı.Trabzonspor’lu oyuncular maçın başında her takımın uyguladığı bu baskının bitmesini beklerken kalelerinde golü gördüler. Papadopoulos’un verdiği geri pası uzaklaştırmaya çalışan kaleci Fatih, Demba Ba’nın baskısını görünce panikledi ve topa gelişi güzel vurdu. Bu vuruşla topu yeterince uzağa atamayınca Veli topla buluştu. Veli topla buluşunca Sosa, Olcay ve Demba Ba da hızla hücuma çıkıp rakibi dörde dört yakaladılar. Beşiktaşlı bu futbolcuların baskısı ile adam markajına yönelen Trabzonspor defansı bu kez Veli’nin önünü açmış oldu. Karşısında kaleyi gören Veli, kaleci Fatih’in de ileri çıkmasından yararlanarak, çok sert bir şut çekti ve topu ağlara yollayarak Beşiktaş’ı 5.dakikada 1-0 öne geçirdi.
Golden hemen 2 dakika sonra Beşiktaş Demba Ba ile tekrar gole yaklaşıyor. Olmuyor, 11.dakikada Demba Ba tekrar şansını deniyor, bu kez Fatih başarılı. On yedinci dakikada Sosa’nın pasıyla defansın arkasında buluşan Demba Ba çapraz açıdan vuruyor ama top üstten auta gidiyor. İlk kez yirminci dakikada topla buluşabilen Cardozo ceza sahası içinde Motta’nın topa göğsü ile yaptığı müdahaleden penaltı bekliyor ve komik duruma düşüyor. O da öğrenmiş Türkiye’de işlerin nasıl yürüdüğünü!
Trabzonspor’un maç boyunca girdiği gol pozisyonu bir ya da ikidir. Bunlar en önemlisi 18.dakikada Sefa’nın ofsayttan attığı goldür. Bu pozisyonun dışında ise bir de ceza sahası içinde boşta kalan topu Motta’nın savuşturması var. Bu ikinci pozisyon da gol pozisyonu değil ama Trabzonspor Beşiktaş ceza sahasına girdiği için zikrediliyor. Bu iki pozisyon dışında Trabzonspor Cardozo’yu topla buluşturmayı ve pozisyon yaratmayı beceremedi. Bunun en önemli nedeni Olcay ve Gökhan’ın defansa yardıma geldikleri kadar, hızla hücuma çıkarak Trabzonspor’un beklerini özellikle de Bosingwa’yı kendi yarı alanlarına hapsetmeleri ve Sosa’nın takımı hızlı hücuma çıkartmasıdır.
Tekrar Beşiktaş’ın gollerine dönecek olursak; Beşiktaş’ın 2.golü 21.dakikada Demba Ba ile geldi. Sağ taç çizgisinde rakibine bastırıp, faul yapmamaya özen göstererek topu çalan Olcay, topla birlikte ceza sahasına girdi. Altı pasa hareketlenen Demba Ba’ya pasını çıkardı. Kaleci Fatih’in baskısı altında olan Demba Ba yapılabilecek tek hareketi yaptı ve kaleye arkası dönük olmasına rağmen topuğu ile golü attı. Bu golden sonra özellikle de Sosa ile sayısız atak başlatan Beşiktaş maalesef ilk yarıda üçüncü gole kavuşamadı.
İkinci yarıya da Beşiktaş yine baskılı başladı. İlk yarıda ayağına basılan Demba Ba ikinci yarıda yerini Mustafa Pektemek’e bırakmıştı. Bu yarıdan akıllarda kalacak en önemli pozisyonların başında Mustafa Pektemek’in sakatlanması ve Gökhan Töre’nin kaçırdığı gol geliyor. Altmışıncı dakikada Motta’nın pasıyla buluşan Gökhan ceza sahasına girdi. Önce Musa’yı sonra da kaleciyi çalımladı. Topu düzlettikten sonra şutunu çekti ama top gol çizgisi üzerinde pozisyon alan Medjani’nin üzerine gitti. Bu oyuncu da topu kafayla çelerek golü engelledi.
İkinci yarıda oyuna giren Mustafa ise 71.dakikada Belkalem ile çıktığı hava topu mücadelesinde aldığı kafa darbesi ile yerde kaldı. Daha yere düşerken yüzünden kan fışkırdığı kameralara yansıdı. Derhal sahaya oyuncusunun yanına koşan Biliç’in yüzündeki ifade sakatlığın ciddiyetini anlatmaya yetmişti. Ambulansla hastaneye kaldırılan Mustafa’nın burnunda ve yüz kemiklerinde kırıklar oluştuğu anlaşıldı. Mustafa belki de Beşiktaş’a gelmiş geçmiş en şansız oyuncudur. Tam form tutup ilk onbiri zorlayacak duruma geliyor, hemen sakatlanıyor. Bu sakatlıklarda biraz da Mustafa’nın gözü kara olmasının ve kendini sakınmamasının payı var. Acil şifalar diliyorum.
Beşiktaş’ın üçüncü golü oyuna Mustafa’nın yerine giren Cenk Tosun’dan geldi. Seksen dördüncü dakikada sağ kanattan gelişen atakta rakibinden topu söken Serdar pasını Sosa’ya attı. Sosa rahat pozisyondaki Cenk’i gördü. Cenk gelişine bir vuruşla Beşiktaş’ın üçüncü golünü attı. Bu golde alkışların çoğunun Serdar’a gitmesi gerekir diye düşünüyorum. Zira, ikinci goldeki Olcay’ın yaptığı gibi rakibi faul yapmadan rahatsız etmek ve topu çalmak bu golün başlangıcıydı. Serdar bu maçta hatasız oynadığı gibi, ileri her çıktığında da takımın hücum gücüne önemli katkılarda bulundu.
Skoru bir kenara koyarak konuşalım; Maçtan önce Beşiktaş’ın rakibi bu kadar oyundan düşürüp, bu kadar güzel bir maç çıkaracağını, rakibe şut atma fırsatı bile vermeyeceğini söyleseler inanmazdım. Rüya gibi bir maçtı. Beşiktaşlı futbolcuların bu maçtaki performansları gelecek için bizlere umut vaadediyor. Bu futbol ile şampiyonluğun en büyük favorisi Beşiktaş’tır. Tabii futbolun ilahları(!) müsaade ettikleri sürece…
MAÇIN AYRINTILARI
Stat: Konya Büyükşehir
Hakemler: Mete Kalkavan, Serkan Ok, Arkın Akgöl, Ali Palabıyık(4. Hakem)
Beşiktaş: Tolga, Serdar, Pedro, Ersan, İsmail, Atiba, Veli, Gökhan(Dk.86 Kerim), Sosa, Olcay, Demba Ba(Dk.46 Mustafa)
Yedekler: Emre, İsmail, Necip, Kerim, Furkan, Cenk, Mustafa(Dk.71 Cenk)
Teknik Direktör: Slaven Bilic
Trabzonspor: Fatih, Musa, Belkalem, Papadopoulos(Dk.35 Constant), Bosingwa, Medjani, Özer, Sefa, Mehmet(Dk.66 Fatih), Yusuf, Cardozo
Yedekler: İbrahim, Aykut, Serdar, Constant, Fatih, Yatabare, Waris
Teknik Direktör: Ersun Yanal
Goller: Veli (Dk.5), Demba Ba (Dk.21), Cenk T. (Dk.84)
Sarı Kartlar: Özer (Dk.22), Mehmet (Dk.36), Gökhan (Dk.42), Belkalem (Dk.45+1), Veli (Dk.45+2), Musa (Dk.45+2), Yusuf (Dk.90+1)