Muhteşem Bir Galibiyet! Partizan 0 – Beşiktaş 4
Yazının başlığını 4-0’lık sonuçtan dolayı attığımı düşünmeyin. Bu maçın sonucu ne olursa olsun, Beşiktaş’ın sergilediği üstün performanstan dolayı bu başlık atılmalıydı. Yine bu sonuca bakarak Partizan’ı da küçümsememek lazım; Maçın oynandığı gün Partizan kendi liginde, maç eksiğine rağmen liderdi. Toplam 8 maçta 24 gol atıp, 5 gol yemişlerdi.
Beşiktaş’ın memnun edici yanı, tam bir takım futbolu oynamaları. Mustafa Denizli’nin tanımlaması ile, hücumda arı, defansta karınca gibiler. Herkes koşuyor, herkes çalışıyor. Geçetiğimiz sezonlarda olduğu gibi yan gelip yatanlar yok. Ayrıcalıklı futbolcu da yok. Buna karşın herkes birbirine yardım ediyor, birbirinin hatasını kapatıyor. İlginç bir başka özellik ise, sahada olanlar kulübedekileri ya da sakat olanları aratmıyorlar. Sosa, Mustafa, Serdar sakat ama sahada oynayanlara baktığınızda ‘keşke filanca oyuncu sahada olsaydı’ diyemiyorsunuz. Cenk Tosun ya da bir başkası kadroya giremediğinde, kimse neden diye sormak ihtiyacı hissetmiyor. ‘Takım olabilmek’ işte böyle bir şey!
Maçın oynanacağı gün Belgrad’a çok yoğun yağmur yağdı. Maçın başlama saatine kadar UEFA yetkilileri saat başı sahaya çıkarak, zeminin oynamaya uygun olup olmadığını kontrol ettiler. Bu ağır sahada top oynamak ve 90 dakika boyunca rakibe baskı yapmak her takımın harcı değil. Beşiktaş işte bunu başardı. Doksan dakika boyunca rakibe baskı yaparak topa sahip oldu. Sahip olduğu topu tek paslarla kendinde tuttu ve bunun neticesinde de dört farklı üstünlüğü yakaladı.
Tarihe geçecek olan bu maçın takım kadrosunu hatırlamakta yarar var; Kalede Tolga, sol bekte Motta, sağ bekte Necip, defansın ortasında Sivok ve Pedro Franco, orta sahada Veli, Atiba, Oğuzhan, sağ kanatta Gökhan Töre, sol kanatta Olcay ve ileri uçta Demba Ba vardı. Bu kadro daha maçın ilk dakikalarında izleyenlere, ‘Merak etmeyin, bu maçı alacağız’ mesajını verdi.
Maça Beşiktaş hızlı ve istekli başladı. Onuncu dakikadan sonra Partizan’ın direncini kırdılar. İlk gol denemesi 13.dakikada Gökhan Töre’den geldi; Sağ kanatta topla buluşan Gökhan, topu sürdükten sonra ceza sahası dışı sağ çaprazdan kaleye şutunu çekti, kaleci topu güçlükle kornere gönderdi. Bu pozisyon gelecek gollerin müjdecisi idi. Nitekim bu pozisyondan beş dakika sonra Veli ortaya çıktı ve Oğuzhan’dan aldığı pası fazla sürmeden, kaleye çok uzak bir mesafeden öyle sert bir şekilde yolladı ki, kalede üç kaleci olsa o topu çıkartamazdı. Top kaleye giderken hava resmen ‘S’ çizdi.
Erken gelen bu gol Beşiktaş’ı rahatlattı. Partizan takımının golden sonraki paniğinden yararlanarak oyunu rakip yarı sahaya yıktılar. Veli’nin füzesinin psikolojik etkisi henüz rakibin üzerinden gitmemişken bu sefer Gökhan yürekleri ağıza getirdi. Yirmi sekizinci dakikada gelişen hızlı hücumda, orta sahada topla buluşan Gökhan rakiplerini geçerek ceza sahası yayına doğru geldi. Kaleyi hafif çaprazdan gördüğü yerden çektiği şutta top direkten döndü. Bu golün kaçmasına maç içinde çok üzülmüştüm.Zira Gökhan’ın bir gol atarak moral bulmasını istiyordum.
Partizan’ın 90 dakika boyunca Beşiktaş kalesine yaptığı tek atak 36.dakikada gerçekleşti; sol kanattan gelişen Partizan atağında ceza sahamıza ortalanan topa kale sahamızda Zivkovic dokundu, Tolga müthiş bir refleksle topu dışarı gönderdi. Bu pozisyondan sonra Tolga son yılların en rahat maçını oynadı. Bir daha Partizan’lı oyuncuları Beşiktaş ceza sahası içinde yürüken bile göremedik. İlk yarı bu sonuçla biter derken 45.dakikada Demba Ba ortaya çıktı; Olcay’ın ceza sahası önünden gönderdiği derinlemesine pasla ceza sahası içinde buluşan Demba Ba, topu sola çektikten sonra kalecinin yanından ağlara gönderdi ve Beşiktaş’ı iki farklı üstünlüğe taşıdı.
Beşiktaş ikinci yarıya da hızlı ve istekli başladı. Üçüncü gole de henüz 52.dakikada ulaştılar. Bu gol, Olcay, Gökhan ve Oğuzhan ortak yapımıydı. Sol kanattan atak yapan Olcay topu ceza sahası çizgisinde bulunan Gökhan’a attı. Gökhan’ın bekletmeden attığı pasla penaltı noktası üzerinde topla buluşan Oğuzhan, topu ve kaleciyi ayrı köşelere göndererek Beşiktaş’ı üç farklı üstünlüğe taşıdı. Bu gol aynı zamanda Partizan’ın umutlarını bitirdi. Bu dakikadan sonra oyun disiplininden koparak Beşiktaş’a daha rahat pozisyonlar vermeye başladılar.
Beşiktaş’ın son golü, 28.dakikada topu direkten dönen Gökhan Töre’den geldi. Oğuzhan’ın attığı 3.golden iki dakika sonra, rakibin orta sahadaki hatalı pasında topla buluşan Demba Ba, topu tek pasla Gökhan Töre’ye gönderdi. İki kişinin markajına rağmen topu sürerek ceza sahasına giren Gökhan, düzgün bir vuruşla meşin yuvarlağı ağlara gönderdi ve maçın skorunu ilan etti. Saha bu kadar ağır olmasa belki de Beşiktaş tarihi bir farka ulaşabilirdi.
Beşiktaş bu galibiyetle, Türkiye’den sonra Avrupa’da da lider oldu. İstanbul’daki Tripolis maçını ya da Londra’daki Totenham maçını kazanmış olsa şimdi bir üst turu garantilemiiş olacaktı. Bundan sonra Tottenham ve Partizanla iç sahada Tripolis ile deplasmanda oynayacak. Bu üç maçtan en az 6 puan çıkartacaklarına inanıyorum.
MAÇIN AYRINTILARI
Stat: FK Partizan
Hakemler: Paolo Silvio Mazzoleni, Riccardo Di Firoe, Matteo Passeri, Alessandro Giallatini (4. Hakem)
Beşiktaş: Tolga, Necip, Sivok, Pedro, Motta, Veli, Atiba, Olcay, Gökhan(Dk.64 Kerim), Oğuzhan(Dk.78 İsmail), Demba Ba(Dk.69 Cenk T.)
Yedekler: Cenk G., Uğur, Ersan, İsmail, Atınç, Kerim, Cenk T.
Teknik Direktör: Slaven Bilic
Partizan: Lukac, Volkov, Stankovic, Cirkovic, B. Ilic, Stevanovic, Zivkovic(Dk.67 Grbic), Drincic(Dk.61 Markovic), Pantic, Lazovic(Dk.62 Ninkovic), Skuletic
Yedekler: Kljajic, Petrovic, Ninkovic, Markovic, S. Ilic, Fofana, Grbic
Teknik Direktör: Marko Nikolić
Goller: Veli (Dk.18), Demba Ba (Dk.45), Oğuzhan (Dk.52), Gökhan (Dk.54)
Sarı Kartlar: Olcay (Dk.14), Motta (Dk.31), Volkov (Dk.42), B. Ilic (Dk.75)
