Çocukluğumda nerdeyse her gün yüzlerce kez duyduğum ama anlam çeşitliliğini fark edemediğim bir kelimedir ‘eyvallah’. Sözlüklerde, “teşekkür ederim, Allah’a ısmarladık, hoşça kalın,” gibi en sık kullanılan anlamları yer almaktadır.
Oysa eyvallahın içeriği bu kadar yavan değilmiş.
Bu sihirli kelimenin anlam zenginliğini ancak lise çağlarımda misafir olduğum bir Alevi köyünde fark ettim.
Köy sakinleri nerdeyse tüm dertlerini, sıkıntılarını, mutluluklarını bu kelime ile ifade ediyorlardı. Köy kahvesine geldiklerinde, sağ ellerini kalplerinin üzerine koyup, ortaya bir eyvallah diyorlar, kahvedekiler de aynı şekilde cevap veriyorlardı. Bu durumda eyvallah hem selamünaleyküm hem de aleykümselam anlamına gelir.
Kahveciden çay istenince kahvecini söylediği eyvallah, sipariş alındı demektir. Kahveci siparişi getirdiğinde kendisine söylenen eyvallah, teşekkür ederim olurken, kahvecinin cevaben söylediği eyvallah, bir şey değil anlamındadır.