Yazıklar Olsun!

0
550

SL 30. Hafta – 03.05.2009
Beşiktaş 1 : 2 Fenerbahçe

Yazımıza “Yazıklar Olsun!” diye başladık.

Kime mi?

Başta futbolculara ve sonra da Mustafa Denizli’ye !

Bir, “Yazıklar olsun !” da maçın hakemi Yunus Yıldırım’a !

Elbirliği ile Beşiktaş’ın şampiyonluğunu mucizelere bırakıp, koskoca camiayı utançtan sokağa çıkamaz hale getirdiler.

Kızgınlığım kesinlikle maçın sonucuna değil. Bu takımlar 100 yıldır birbirileri ile oynuyor ve biri diğerini yeniyor. Benim kızgınlığım ruhsuz futbola ve giydiği formanın öneminin farkında olmayan futbolculara ! Benim kırgınlığım, oyunu okuyamayan ve tüm önemli maçlarda korkak bir oyun oynatan Mustafa Denizli’ye ! Benim öfkem maç boyunca fırsat kollayıp düdüğünü hep FB lehine çalan hakeme!

Beşiktaş’lı futbolcular sahaya çıkarken galibiyete inanmıyorlardı. “Sivasspor’un yenilgisini otobüse binerken öğrenmişler. Bu da üzerlerinde baskı oluşturmuş.” Bunu mazaret olarak kabul etmemiz mümkün mü? Sen bir lise takımı değilsin ki heyecan yapacaksın. Profesyonel oyuncu isen rakip takımın sonucu seni ilgilendirmemeli. Sen sadece işine konsantre olmalısın.

Maç Beşiktaş’ın ma’bedinde oynanıyor. Müthiş bir seyirci desteği var. Üstelik FB belki de tarihinin en kötü dönemini yaşıyor. En önemli  oyuncuları eksik. Hatta, FB’yi atağa kaldıracak olana Gökhan Gönül defansta stoper oynuyor ve sen bu takımı yenemiyorsun. Bunun hiç bir mazereti olamaz.!

Bu sezon belki şampiyon da olunabilir. Ama Beşiktaş’ı Avrupa’da temsil edecek ve zafere taşıyacak kadro bu kadro değil. Delgado resmen bu takımı sabote ediyor. FB maçında öyle bir 45 dakika oynadı ki saç baş yolduk. Tek bir isabetli pası yok. Tello da milli maçtan döndüğünden beri ortada yok. Bobo desen zaten kayıp. Tüm sezon boyunca toplam 8 gol atmış. Cisse ise geldiğinden beri bu takıma bir katkıda bulunmadı. Zapotocny’i ortalıkta gören yok. Yabancılardan sadece Holosko, Sivok ve Ernst top oynamaya çalışıyor. Nobre’yi ise bunlarla aynı kategoriye koymuyorum bile. O hiç olmazsa yüreğüyle oynuyor!

Peki bu kadro mu Beşiktaş’ı Avrupa’da zafere taşıyacak?

Başta Delgado olmak üzere, Tello, Bobo, Cisse ve Zapotocny sezon sonunda derhal yollanmalıdır. Bunların kalitesinde Türkiye’de çok oyuncu var. Bunları kadroda tutup, yabancı kontenjanını doldurmanın anlamı yok.

Yabancılar kötü de Türkler iyi mi? Türkler onlardan beter. Gökhan Zan’dan başlayalım; Bu çocuk hastalık hastası. Kılı dönse 3 hafta evde yatıyor. Oynadığında ise FB maçındaki gibi saçmalıyor. Yenilen ilk gol tamamen onun eseri. Bir defans oyuncusu bir omuz darbesinde topu bırakır mı? Sonra da utanmadan kendini yere atıp faul bekler mi?. Gökhan’ın Beşiktaş takımında yeri olmamalı. Sezon sonunda mutlaka gönderilmeli.

İbrahim Toraman futbolunu beğendiğim bir oyuncu. Ama o da disiplinsizliğine davam edip, kırmızı kart görüp takımını 10 kişi bırakmaya devam edecekse o da gönderilmeli. Uğur İnceman, Serdar Özkan, Serdar Kurtuluş da Beşiktaş formasının ağırlığını kaldırabilecek oyuncular değiller. Bence bunlar da gönderilmeli. Rüştü’ye ise ayrı bir parantez açmak istiyorum; FB’ye karşı oynadığı tüm maçlarda yenildik. Yediği golleri yeniden seyredip, renk aşkının mı profesyonelliğin mi ağır bastığı sorgulanmalı.

Gelelim Mustafa Hoca’ya; Öncelikle bu kadroyu kendisi oluşturmadı. Bu geçerli bir mazarettir. Devre arasında Yusuf’la Ernst’i aldı, ikisi de takımı sırtlıyorlar. Dolayısıyla Mustafa Hoca en az 2 yıl daha kalmalı ve kafasındaki kadroyu oluşturması için kendisine imkan sağlanmalıdır. En az 2 yıl dememin sebebi, yeni kadro kurarsa ilk yıl başarılı olma ihtimali zayıf olabilir. Ama herşeye karşın kendisine güvenip, geleceğin kadrosuna yatırım yapma konusunda teşvik edilmelidir.

Mustafa hoca bu sene büyük maçların hiç birinde başarılı olamadı. Bunda, Hoca’nın korkak davranmasının rolü büyük. Futbolcu şayet hocasının korktuğunu hissederse (ki hisseder) kendisi daha da korkarak oynar. FB maçında Delgado ve Tello’nun geçmiş maç performanslarını dikkate alıp, ikisinden birini ilk onbire almaması gerekirdi. Delgado’ya bu kadar çok güvenmesini anlayamıyorum.

Maç 2-1 olduğunda takım tam bir hava yakalamış ve Fenerbahçe’ye saldırıyor, Mustafa Hoca oyuncu değişikliği yapıyor. Oyundan, takımın en iyi oyuncularından Ernst’i çıkartıp yerine Serdar Özkan’ı alıyor. Mustafa Hoca, sahada teknik kapasitesi yüksek bir oyuncu ihtiyacı hissetmiş olabilir. Serdar Özkan’ı oyuna sokması da doğru olabilir. Ama oyundan alması gereken oyuncu Ernst değil Tello olmalıydı.

Maçın hakemi Yunus Yıldırım ise yıllardır Beşiktaş’ı her fırsatta yakan bir hakem. Maç 2-1 iken Selçuk ceza sahası içinde Ernst’i biçiyor, Yunuz Yıldırım ise pozisyona 4 metre uzaklıkta olmasına rağmen oyunu devam ettiriyor. O penaltıyı verse belki skor 2-2 olacak ve Beşiktaş 1 puan kazanacak. Belki 2-2 ye gelince FB’li oyuncular panik yapacak ve Beşiktaş galip gelecek. Ama en azından bir puan almış olacak. Ve belki de bu bir puan Beşiktaş’ı şampiyon yapacak. Beşiktaş düşmanlığı ile ünlü Erman Toroğlu bile bu pozisyon için, “Yüzde yüz penaltı” derken Yunus Yıldırım’ın bu pozisyonu 4 metreden süzememiş olmasını basit bir hakem hatası olarak değerlendirmek mümkün mü? Bunu da futbol kamuoyunun vicdanına bırakıyorum.

Beşiktaş:1 – Fenerbahçe:2
03.05.2009

Futbol Takımımız, 30. hafta maçında Fenerbahçe’ye BJK İnönü Stadı’nda 2-1 mağlup oldu. Golümüzü 64. dakikada Holosko kaydetti.

 

MAÇIN AYRINTILARI
Stat:
 BJK İnönü
Hakemler: Yunus Yıldırım, Serkan Gençerler, Volkan Narinç, Hakan Özkan (4.)

Beşiktaş: Rüştü Reçber, Ekrem Dağ, Gökhan Zan (Dk.46 Yusuf Şimşek), İbrahim Toraman, İbrahim Üzülmez, Holosko, Fabian Ernst (DK.71 Serdar Özkan), Sivok, Tello, Delgado (Dk 46 Cisse), Bobo.

Yedekler: Hakan Arıkan, Serdar Kurtuluş, Cisse, Uğur İnceman, Serdar Özkan, Tomas Zapotocny, Yusuf Şimşek.

Teknik Direktör: Mustafa Denizli

Fenerbahçe: Volkan, Ali Bilgin, Yasin, Gökhan Gönül, Roberto Carlos, Deivid (Dk.86 Gökhan Emreciksin), Selçuk, Emre (Dk.56 Deniz), Uğur, Semih (Dk.65 Kazım), Güiza.

Yedekler: Volkan Babacan, Maldonado, Can, Deniz, Kazım, Vederson, Gökhan Emreciksin.

Teknik Direktör: Luis Aragones

Sarı Kartlar: Gökhan Zan (Dk.33)
Roberto Carlos (DK.83) Fenerbahçe

Goller: 32. dakikada Güiza’nın golüyle Fenerbahçe 1-0 öne geçti.

54. dakikada Semih Şentürk’ün golüyle Fenerbahçe 2-0 öne geçti.

64. dakikada sahamızdan topu alan ve deparla rakip ceza sahası yayına kadar ilerleyen Holosko’nun sert vuruşunda top ağlarla buluştu ve fark 1’e indi (1-2).


CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here