Galibiyet süpriz olmazdı… Beşiktaş 0 – Arsenal 0
Feyeenord’u zorlanmadan geçen Beşiktaş’ın play-off turundaki muhtemel rakipleri, Arsenal,Zenit, Bayer Leverkusen, Porto ve Napoli idi. Bir birinden güçlü bu rakiplerden en güçlüsü olan Arsenal torbadan çıktı. Arsenal hem çok yetenekli futbolculara sahip hem de Şampiyonlar Ligi tecrübesi oldukça fazla olan bir kulüp.
Arsenal’in kadrosuna baktığınızda, ister istemez Beşiktaş’ın bu takımı elemesi zor diye düşünüyorsunuz. Ancak, geçtiğimiz haftasonu oynadıkları Crystal Palace maçını izleyince umutlandım. Mesut Özil ve Podolski’siz Arsenal Crystal Palace’ı uzatma dakikalarında bir şans topu ile yenmişti. Üstelik son derece de kötü bir performans sergilemişlerdi. Bu kadro ile Beşiktaş’ın karşısına çıkarlarsa Beşiktaş’ın bu takımı yenmesinin imkansız olmadığını düşünmeye başladım. Nitekim, Arsenal aynı kadro ile geldi ve Beşiktaş çok avantajlı bir skor yakalayabilecekken beraberlikle yetinmek zorunda kaldı.
Maç yorumuna geçmeden önce Beşiktaş yönetimini yaptıkları iki jestten dolayı kutlamak istiyorum; Birincisi, 48 yıl önce Recep Adanır’ın jübile maçında Arsenal’i 2-0 yenen takımdan Recep Adanır, Necmi Mutlu, Fehmi Sağıroğlu ve Sami Şenol’a plaket verilmesi, diğeri ise efsane başkan Süleyman Seba için maç öncesi saygı duruşu yapılması ve başkanın en çok sevdiği ‘Eski Dostlar’ şarkısının çalınması idi. Şampiyonlar Liginde bu seremonileri yapabilmek için UEFA’dan özel izin almak gerekiyor. UEFA da bu izinleri çok zor veriyor. Stadyundaki pankartları dahi denetleyen UEFA’dan bu izni alıp, vefa gösterdikleri için Beşiktaş yönetimini kutlamak gerekiyor.
Tribünlerde yaklaşık 60,000 taraftar vardı. Olimpiyat stadyumunun ulaşım yolları uygun olsa 70,000 den fazla seyirci tribünleri dolurabilirdi. Bu stadyumun çok büyük bir dağılma sorunu var. Stadyumdaki tüm yollar gelip iki şeritli tek bir yolla birleşiyor ve bu yol kullanılarak çevre yoluna bağlanılıyor. Maç dağılma esnasında ortada trafik polisi de olmayınca bu yoldan şehre dönmek tam bir işkence haline geliyor. Şayet Beşiktaş bu sezonu bu stadyumda oynayacaksa Beşiktaş yönetiminin toplu taşıma kolaylıkları için şimdiden kafa yorması gerekiyor.
Gelelim maçın yorumuna; Arsenal, Dünya Kupasına katılan yıldızlarını kadroya almadan gelmişti. Buna karşı, Feyeenord maçının kahramanı Attiba Hutchinson hafta içinde sakatlanmıştı. Ayrıca, hafta içinde konuşulan, 10 numara ve sağ bek transferinden de ses çıkmamıştı. Bu şartlar altında Biliç elindeki imkanlarla şu kadroyu sahaya sürmüştü; Kalede Tolga, sol bekte Motta, Defansın göbeğinde Ersan ve Franco ikilisi, sağ bekte İsmail, orta sahada Veli, Necip, Oğuzhan, sağ kanatta Mustafa Pektemek ve sol kanatta Olcay, ileride Demba Ba.
Karşılaşmanın başlaması ile birlikte, daha 12.saniyede nerdeyse Beşiktaş golü buluyordu. Başlama vuruşu yapılır yapılmaz Necip kalecini ileri çıktığını görerek, Demba Ba’ya şut at diye bağırmış ve Demba Ba da topu kaleye vurmuş. Kaleci bu topu zorlukla çizgi üzerinden çevirerek Beşiktaş’ın maça golle başlamasını engellemiş oldu.
Bu pozisyon hem taraftarı hem de Beşiktaşlı futbolcuları umutlandırdı. Maça gollük pozisyonla başlayan Beşiktaşlı futbolcular yoğun baskı yaparak topa hakim oldular. Kısa paslarla rakip ceza sahasına girmeye çalıştılar. Bu tempolu futbol ile birlikte 9.dakikada yine bir gollük pozisyon yakaladılar. Oğuzhan’ın sağ kanattan orta sahayı geçer geçmez yaptığı ortayı iyi takip eden Demba Ba ceza sahası içinde topla buluştu. Topa gelişine vuran Demba Ba’nın bu güzel şutunu yine kaleci Szczesny başarı ile kurtardı. Bu pozisyondan sonra oyuna biraz denge gelse de Beşiktaş rakibine net gol fırsatları vermedi. Tam tersine, Beşiktaş net gol pozisyonları üretmeye devam etti; 32.dakikada Mustafa Pektemek’in pası ile topla buluşan Veli kaleyi tam karşıdan gören bir pozisyonda sert bir şut çıkardı ama kaleci Szczesny yine iyi yer tutmuştu ve gole izin vermedi.
İlk yarının son dakikasında Demba Ba çok net bir fırsat yakaladı; Beşiktaş yarı sahasından atılan uzun pasa rakip defans oyuncusu hamle yapmakta gecikince top Demba Ba’nın önünde kaldı. Topla ceza sahasına giren Demba Ba, kendisini marke eden stoperi de ‘bakkala yollayınca’ bir anda kaleci ile karşı karşıya kaldı. Yakın direğe yolladığı şut direğin hemen dibinden dışarı gidince Beşiktaş bir kez daha öne geçme fırsatından yararlanamamış oldu. Bu pozisyondan sonra ilk yarı golsüz olarak bitti.
İlk yarıda Arsenal’in net gol pozisyonu diyebileceğim tek bir pozisyonu vardı; 39. dakikada Wilshere, ceza sahası dışından aşırtma bir vuruşla şansını denedi, Tolga buı topu çok rahat kontrol etti. Bu pozisyon dışında ciddi bir gol girişimi olmadı. İkinci yarı Arsenal başladı. İlk yarıya göre biraz daha atak bir futbol sergilediler. İkinci yarının hemen başında Ersan Gülüm’ün son adamken çalım atma sevdasında kaptırdığı top nerdeyse gol oluyordu. Ersan’ın artık son adam olarak çalım yapma hakkı olmadığını öğrenmesi gerekir.
Bu pozisyondan bir kaç dakika sonra, Oğuzhan’ın nefis ara pası ile buluşan Olcay ceza sahasına girdi. Rakibini çalımladıktan sonra kaleciyle karşı karşıya kaldı. Uzak kale direğine plase bir vuruş denedi ama top az farkla dışarı çıktı. Bu dakikalardan sonra Beşiktaş savunma güvenliğini artırdı ve kontra atak denemeleri ile rakip kaleye gitmeye çalıştı. Bu yarıda Arsenal’in etkili diyebileceğimiz iki pozisyonu gelişti. Birincisi, 80. dakikada Cazorla’nın sol çaprazdan kullandığı frikikt,. Bu pozisyonda Tolga topu iki hamlede kontrol etti. İkinci pozisyon ise 89. dakikada Chamberlain ile gelişti. Topu çalan Chamberlain, ceza sahamıza girdi, vuruşunda top Tolga’nın da müdahalesiyle direkten döndü. Bu iki pozisyon dışında Beşiktaş Arsenal’le pozisyon vermedi.
Oyunun geneline baktığımızda Beşiktaş 90 dakika boyunca oyun disiplininden kopmadı. Yardımlaşma çok üzt düzeydeydi. Hata yapanın hatası hemen en yakınındaki arkadaşı tarafından giderildi. Hücuma çıkarken savunma güvenliğini bırakmayan futbolcular, top rakibe geçtiğinde ise 11 kişi birden topun arkasına gelerek sert bir savunma yaptılar. Sahadaki tüm futbolcular oyunda kaldıkları sürece kapasitelerinin yüzde yüzünü sahaya yansıttılar. Bu yüzden çok yoruldular ve son dakika bazı futbolcuların etkinliğinde azalma görüldü. Bu da oyuna giren yeni futbolcuların enerjileri ile giderilmeye çalışıldı. Tüm takım alkışı hak etti.
Burada hemen Biliç için bir parantez açmak istiyorum; Biliç son derece saygı duyduğum ve çok sevdiğim bir hoca. Uzun yıllar Beşiktaş’ı başında kalmasını arzu ederim. Ancak bazen hırsı bazen de büyük takım korkusu aklının önüne geçebiliyor. Bu maçta da hem korktu hem de hısrslandı ve yanlış yaptı. Oyunu iyi okuyamadı. Rakip 10 kişi kaldıktan sonra yaptığı değişiklikler yanlıştı. On kişililk takıma karşı oyunu açacak futbolcu Oğuzhan’dı. Bence oyunda kalması daha yararlı olurdu. İtirazdan dolayı oyundan atılması ise affedilmez bir hatadır. Zira Arsenal ile oynanacak rövanş maçının değeri 8,600,000 Euro’dur. Guruplara kalan takımlara UEFA’nın ödediği rakam budur. Böyle bir maçta takımının başında olmayacak olması affedilmez bir hatadır. Ayrıca bundan sonra itirazdan dolayı takımını eksik bırakabilecek futbolcularına ne yüzle sitem edecek. Biliç bu hatasından dolayı kulüpten para cezası almazsa bundan sonra aynı hatayı yapan futbolculara nasıl para cezası verilecek?
Son sözlerimi ise Beşiktaş başkanı ve yöneticilerine ayırdım; Bu takımın sağ bek eksikliği iki yıldır avaz avaz bağırıyor. Ayrıca Fernanades’den sonra da 10 numara eksikliği de var. Bu eksikliklerin bu maçtan önce giderilmesi gerekirdi. Zira bu mevkilere alınacak iyi oyuncularla guruplara kalma şansı artırabilirdi. Şampiyonlar liginde asıl para guruplara kalınca kazanılıyor. Yani bu transferler bir yatırım aracı olarak görülebilirdi. Turu geçtikten sonra transfer ederim mantığı son derece yanlıştır. Asıl turu geçmek için transfer yapılmalı. Belli ki Beşiktaş yönetimi, kimi alırsak alalım biz Arsenal’i elemeyiz diye düşünmüş…
MAÇIN AYRINTILARI
Stat: Atatürk Olimpiyat
Hakemler: Milorad Mazic, Milovan Ristic, Dalibor Djurdjevic, Vladimir Jovanovic (4. Hakem)
Beşiktaş: Tolga, İsmail, Motta, Ersan, Pedro, Olcay(Dk.73 Gökhan), Veli, Necip, Oğuzhan(Dk.81 Kerim), Mustafa(Dk.88 Cenk T.), Demba Ba
Yedekler: Cenk, Serdar, Sivok, Uğur, Kerim, Gökhan, Cenk T.
Teknik Direktör: Slaven Bilic
Arsenal: Szczesny, Debuchy, Monreal, Koscielny, Chambers, Ramsey, Cazorla(Dk.90 Rosicky), Wilshere, Arteta(Dk.50 Flamini), Sanchez(Dk.73 Chamberlain), Giroud
Yedekler: Martinez, Bellerin, Miquel, Chamberlain, Rosicky, Flamini, Campbell
Teknik Direktör: Arsene Wenger
Sarı Kartlar: Motta (Dk.53), Ramsey (Dk.54, 80), Flamini (Dk.55), Monreal (Dk.66), Oğuzhan (Dk.77)
Kırmızı Kart: Ramsey (Dk.80)
