BU MAÇIN HAKKI BERABERLİKTİ! Galatasaray 2 – Beşiktaş 1
Yazının sonunda söyleyeceğimi başta söyleyeyim: Beşiktaş’ın son maçlardaki puan kayıplarının iki temel nedeni var; Birincisi kadronun yetersiz oluşu, ikincisi ise Samet Hoca’nın yanlış tercihleri. Geçen hafta oynanan İ.B.Belediyespor maçında kaybedilen puanlarda da Samet Hoca’nın yanlış adam değiştirmesi etkili olmuştu. Lider takımla oynanan derbi maçında, ligde daha önce hiç şans vermediği Mehmet Akgün’ü oynatmak büyük hata idi. Bu tür büyük maçlarda tecrübe çok önemlidir. Tecrübesiz oyunculara büyük maçlarda şans vermek hem maçın hem de oyuncunun kaybedilmesine neden olabilir.
Samet Hoca’nın bir diğer yanlışı da Oğuzhan’ı yedek kulübesinde oturtmasıydı. Belli ki orta sahada Veli ve Necip’e ihtiyaç duyduğundan, yani orta saha hakimiyetini kaybetmekten korkmuştu. Bu korkusunda da haklıdır. Ancak, Mehmet Akgün yerine Hilbert’i sağ bekte oynatsa, Oğuzhan’a da onun önünde yer verse Veli ve Necip ikilisini aynı anda oynatabilirdi. Zira Holosko ile tek santrafor oynuyorsanız bu oyuncunun defans arkasına kaçacak kontra toplar atmak zorundasınız. Bu topları da atacak oyuncular ise Fernandes ve Oğuzhan’dır. Teknik direktörler ellerindeki kaliteli oyuncuları kulübede oturmamalıdır. Tam tersine elindeki tüm kaliteli oyuncuları aynı anda kullanabilme becerisi gösterebilmelidirler.
Gelelim Samet Hoca’nın sahaya sürdüğü ilk onbire; Kalede McGregor, sağ bekte Mehmet Akgün, sol bekte Gökhan, defansın ortasında Toraman-Sivok ikilisi, onların önünde Necip ve Veli, sol açıkta Olcay, sağ açıkta Hilbert ve santraforda Holosko görev yapıyordu. Samet Hoca bu kadro ile ancak ve ancak klasik kontra atak futbolu oynatabilirdi. Orta sahada topa hakim olup, Holosko’ya atılacak uzun toplarla gol pozisyonu yaratılabilirdi. Fakat, Necip ve Veli sezonun en kötü oyununu oynayınca, Fernandes ise henüz eski formunu yakalayamamış olunca bu plan tutmadı. Ne Holosko’ya uzun toplar atıldı ne de Holosko rakip defansın arkasına sarkabildi.
Beşiktaş 3.dakikada gelen golle maça 1-0 mağlup başladı. Beşiktaş’ın sol kanadından Umut’un yaptığa ortaya sağ kanattan koşarak gelen Emre Çolak çok sert vurdu ve golünü attı. Bu pozisyonda Mehmet Akgün’ün Emre’yi marke edememesinin ve kendine ait alanı boş bırakmasının rolü büyüktü. Mehmet Akgün oyunda kaldığı sürece savunduğu kanadı boşaltarak stoperlere yakın oynadı. Bu ise rakibin bu kanadı daha kolay kullanmasına neden oldu. Samet Hoca bu yanlışından dönerek Mehmet Akgün’ü ikinci yarının başından oyundan alıp yerine Oğuzhan’ı koydu. Bu değişiklikle Hilbert’i sağ beke çekip, Oğuzhan’ı onun önüne aldı. Yani maçın başında yapması gerekeni 45 dakika harcadıktan sonra yaptı.
Beşiktaş yediği bu golün şokunu ancak 15.dakikadan sonra atabildi ve maçın en net gol pozisyonunu 18.dakikada Hilbert’le yakaladı. Olcay’ın kendi yarı sahasını geçer geçmez attığı uzun pasa hareketlenen Hilbert ceza sahası yayı üzerinde topa hakim oldu. Kalesini boşaltan Muslera ile karşı karşıya kalmasına rağmen topu kaleye atamayınca Beşiktaş’ı beraberlikten etti. Bence maçın kırılma noktası da bu pozisyon oldu. Beşiktaş bu dakikalarda beraberliği sağlayabilse GS’nin morali bozulacak ve oyuna denge gelebilecekti. Kaçan bu pozisyon GS defansını uyandırdı ve bir daha benzer pozisyon vermediler.
İlk yarıda her iki takımda çok net gol pozisyonu diyebileceğimiz pozisyon üretemediler. İlk yarı 1-0 GS’nin lehine bittiği dediğimiz anda ikinci gol geldi. Selçuk’un Beşiktaş’ın sağ kanadından kullandığı serbest vuruşta Riera ve Toraman aynı anda yükseldi. Toraman zamanlama hatası yapınca Riera kafayla topu ağlara yolladı ve iki farklı üstünlüğü sağladı.
Beşiktaş ikinci yarıya biraz daha toparlanmış olarak çıktı. Yapılan oyuncu değişikliği işe yaramış ve Beşiktaş daha organize bir şekilde hücum organizasyonları yapmaya başlamıştı. Bu sefer maça golle başlayan taraf Beşiktaş oldu. Kırk yedinci dakikada Fernandes’in kullandığı köşe vuruşunda ön direkte yükselen Sivok güzel bir kafa vuruşu ile topu ağlara yolladı ve farkı bire indirdi. Bu gol Beşiktaşlıları umutlandırdı. Topa daha fazla sahip olmaya başladılar. Ancak, 61.dakikada Melo’nun Oğuzhan’a tükürmesi sonucunda oyundan atılması tüm dengeleri alt üst etti. On kişi kalan GS kapanınca ve Beşiktaş orta sahasında oynayan futbolcular çok basit top kayıpları yapmaya başlayınca beklenen gol pozisyonlarını bir türlü üretemediler. Fatih Terim’in forvet oyuncularını çıkartıp yerlerine orta saha ve defans oyuncusu sokması da Beşiktaş forvetlerinin işini güçleştirdi. Doksan dakikanın sonunda gülen taraf GS oldu.
Hakem Tolga Özkalfa’nın eyyam yapacağı daha maçın ikinci dakikasında belli oldu. Riera’nın Necip’in bileğine tabanı ile girmesine faul bile çalmaması onun maçtaki niyetini ortaya koydu. Daha sonraki dakikalarda ise tüm takdir haklarını GS’den yana kullandı. Melo’yu oyundan atmak zorunda kaldıktan sonra ise iyice dağıldı. Melo’ya gösterdiği kırmız karttan sonra Beşiktaşlı beş oyuncuya sarı kart göstermesi bu dağılmanın bir göstergesiydi. Bunun yanı sıra GS’lilere göstermekten kaçındığı kartlar ise dağılmayı pekiştiren davranışlardı.
Her iki takım da yeni transferlerini ikinci yarıda oyuna soktular. Oyunda kaldıkları sürece çok faydalı işler yaptıklarına şahit olamadık. Haklarında fikir beyan etmek için çok erken. Adaptasyon süresini atlattıktan sonra değerlendirmek doğru olur.
Bence her iki takım da galibiyeti hak etmedi. Ancak doksan dakika sonunda gülen taraf GS oldu.
27.01.2013
MAÇIN AYRINTILARI
Stat: Ali Sami Yen SK Türk Telekom Arena
Hakemler: Tolga Özkalfa, Cem Satman, Ekrem Kan, Süleyman Abay (4. Hakem)
Beşiktaş: McGregor, Fernandes, İbrahim, Sivok, Veli (Dk. 75 Mehmet Akyüz), Olcay (Dk. 59 Dentinho), Hilbert, Gökhan, Necip, Mehmet Akgün (Dk. 46 Oğuzhan), Holosko
Yedekler: Cenk, Dentinho, Escude, Oğuzhan, Mehmet Akyüz, Ersan, Emre Özkan
Teknik Direktör: Samet Aybaba
Galatasaray: Muslera, Sabri, Dany, Semih, Riera, Hamit, Selçuk, Melo, Emre (Dk. 57 Sneijder), Umut (Dk. 58 Engin), Elmander (Dk. 68 Hakan)
Yedekler: Eray, Gökhan, Aydın, Sneijder, Burak, Hakan, Engin
Teknik Direktör: Fatih Terim
Goller: Emre Çolak (Dk. 3), Riera (Dk. 45+1), Sivok (Dk. 47)
Sarı Kartlar: Elmander (Dk. 32), Veli (Dk. 73), Hilbert (Dk. 79), Hamit (Dk. 82), Sivok (Dk. 88), Necip (Dk. 90+1), Oğuzhan (Dk. 90+4)
Kırmızı Kart: Melo (Dk.61)
