Beşiktaş Carew’i satarak çok iyi kar elde etti. Beşiktaş camiasının önemli bir kesimi bu başarılı operasyondan dolayı yönetimi takdir etti. Bence de başarılı bir iş yaptılar. Fiyatını bulunca her futbolcu satılabilir. Hiç kimse yeri doldurulmaz değildir. Şimdi yönetimden beklentimiz, Carew’den daha güçlü ve “nokta atışı” yapabilen gerçek bir santrafor transfer etmeleri. Carew’den daha iyisini alamazlarsa yaptıkları bu çok başarılı operasyon boşa gider.
Fatih Sonkaya’yı 500.000 Avroya Porto transfer etti. Bu transfer ile ilgili olarak bir gazetede, “Üç milyon avroya alıp, 500 bin avroya sattılar” şeklinde bir haber yayınlandı. BJK yönetimi derhal açıklama yaparak Fatih Sonkaya’yı 3 milyon avroya almadıklarını açıkladılar. Ama kaça aldıklarını da yazmadılar. Belli ki aldıklarından daha ucuza sattılar.
BJK yönetiminin bu açıklaması iletişim açısından ciddi bir hatadır. Ya hiç cevap verme ya da insanların kafasında soru işaretleri bırakmayacak açıklamalarda bulun. Şimdi birileri kalkıp da 3 milyon avroya almamışlar, 2 milyon 750 bin avro ödemişler dese, bir açıklama daha yapıp,” Hayır, 2 milyon 750 bin avroya da almadık” mı diyeceksiniz. Her futbolcu alım-satımından kar etmek mümkün değildir. Fatih Sonkaya şayet antreman oyuncusu olarak tutulsaydı çok daha fazla maliyetli olurdu. Kontratından dolayı kendisine ödenecek olan ücret ile transferinden elde edilen 500 bin avroyu toplarsanız bu satış işinden çok fazla zarar edilmediği ortaya çıkar. Bunu da birileri rakamlarla anlatma yoluna giderse, alım-satım işinde bir az zarar bile edilmiş olsa anlayışla karşılanır. Zira satılmadığı zaman zarar hanesi daha kabarık olacaktır. Bence bu transfer de bir başarıdır. Ama yanlış iletişim stratejisi sonucunda başarısız olarak algılanmaktadır.
REKLAM ALANLARININ SATIŞI
Kulüpten yapılan resmi açıklamaya gore, BJK İnönü Stadı’nın reklam alanlarının kullanım hakkı 2009-2010 sezonu bitimine kadar Aktif Tanıtım Hizmetleri Tic. Lltd. Şti. tarafından yapılacak.
Açıklamada, bu şirketten beş yıl için kaç para alınacağı açıklanmamış. Alın size bir iletişim faciası daha. Yapılan bu eksik açıklamalar her zaman için spekülasyonlara yol açar, sonra da bu spekülasyonu düzeltmek için başka yeni açıklamalar yapmak zorunda kalırsınız. Oysa bu anlaşma bir sır değil. Zira her türlü alım satım işi borsaya bildirilmek zorunda. Peki ama bu gizililik neden?
Bu anlaşmanın koşullarını henüz bilmiyorum. Ama buna rağmen iki konuda çekincem var: Öncelikle hiç bir yönetim kendi görev süresini aşan anlaşmalar yapmamalıdır. Çünkü bir sonraki yönetimin icraatlarını sınırlandırmış oluyorsunuz. Başkan Demirören hatırlayacaktır, Bilgili ile birlikte yönetime geldikleri ilk yıl (ben de o yönetim kurulundaydım) en çok bir önceki dönemden gelen anlaşmaların feshi için uğraşılmıştı. Özellikle de tartan pist ve kapalı tribünün tavanındaki firmanın reklamlarını kaldırtmak için bir sürü hukukçu seferber olmuştu. Şimdi aynı yanlışı kendisi yapıyor.
İkinci itirazım ise, beş senelik sözleşmenin ticari olarak da mantıklı olmadığıdır. Ticarette beş sene çok uzun süredir. Hele ki teknolojinin bu kadar hızlı değiştiği bir ortamda beş senelik bir sözleşme yeni reklam teknolojilerin ve yeni mecraların kullanılma imkanını ortadan kaldırır. Bu anlaşmanın tek iyi bir yanı olabilir; Bilançoda gelir hanesine yazılacağından, borçlardan dolayı eksi veren bilançoyu geçici bir sure rahatlatabilir.
